9 Temmuz 2013 Salı

Sıradışı Kariyer - Hakan Eren


Hakan Eren kimdir?
Program Yapımcısı ve Sunucu
Geçmiş Bahar Mimozaları ve Bir Zamanlar programlarının yapımcısı ve sunucusu Hakan Eren, 1963 Diyarbakır doğumludur. Pertevniyal Lisesi ve Yıldız Üniversitesi Kocaeli Elektrik Mühendisliği mezunudur. 1988 yılından beri Elektrik Mühendisliği yapmakta olan Eren, Klassis Otel, Richmond Hotel, İstanbul Conti Otel, Klassis Golf Country Club, Kız Kulesi Restorasyonu, Maxi Shopping City gibi birçok büyük projenin elektrik projeleri ve yapımını üstlenmiştir. Halen Yenigün Aydınlatma'da satış ve proje müdürlüğü yapmaktadır. 14 seneden beri plak koleksiyonu ile ilgilenen ve Türkçe pop tarzında yayınlanmış plakların 96%'sına sahip olmasının dışında birçok sanatçımızın yayınlanmamış şarkıları da arşivinde yer almakta olup Türkiye'nin en detaylı Türkçe pop müzik arşivine sahiptir. Hakan Eren, Meral Altındal ve Naim Dilmener ile birlikte yaklaşık 4 senedir çalışmalarına devam edilen Türkiye'de yayınlanmış tüm Türkçe pop plakların Plak Kataloğu’nu yayına kitap olarak hazırlamaktadır. Türkiye'nin müzik konusunda en büyük kaynak eksikliğini giderecek olan bu proje 2002 yılında yayınlanacak. Ayrıca Naim Dilmener ile birlikte plak kapaklarını içeren ve 70'li yıllara ait kolay çalışmaları içeren iki kitap çalışmalarının hazırlıkları halen devam etmektedir. Ada müziğin yayınladığı ilk arşiv serisi olan Ali Rıza Binboğa, Asu Maralman, Ayten Alpman, Hümeyra ve Timur Selçuk CD'lerinde arşiv ve edit olarak görev yaptığı bu çalışmaların dışında Aykut-Ayşe, Ciguli, Grup Destan, Melda Duygulu ve Zuhal Olcay'ın albümlerinde çeşitli çalışmalar yaptı. Şu anda piyasaya çıkmaya hazırlanan ve projelerini Hakan Eren'in hazırladığı iki albüm çalışmasının hazırlıkları devam etmektedir. Odeon plak şirketinin arşivinden seçtiği plaklardan oluşan ve Türk Pop Müzik tarihine yön vermiş şarkılarından oluşacak "toplama" CD Türkiye'de ilk defa tüm eserlerin orijinal kayıtlarını içeren bir çalışma olarak müzik marketlerde yerini alacak. Dost Müzik ve DMC (Doğan Müzik Company) ortak çalışması olarak hazırlanan 60'lı yılların en önemli yarışması olan Hürriyet Gazetesi'nin düzenlediği Altın Mikrofon yarışma şarkılarının tamamının orijinal kayıtlarını içeren çalışmanın tüm prodüksiyonunu hazırlamaktadır. Çalıntı Dergisi'nde makaleleri '99 Ekim ayından itibaren her ay yer almaya başlamıştır. Radyo D'de hafta sonları Pazar 16:30-18:30 Geçmiş Bahar Mimozaları ve Cumartesi 20:00-21:00 Hakan Eren ile Bir Zamanlar programlarını hazırlayıp sunmaktadır. Türkiye'nin en kapsamlı nostalji sitesi www.birzamanlar.net'i hazırlayan Eren, Ajda Pekkan ve Seyyal Taner'in resmi internet sitelerinin de danışmanlığını yapmaktadır.
  
1) Türkiye’deki en geniş albüm ve plak arşivine sahip kişi olarak biliniyorsunuz. Bu merakınız nasıl başladı? Nasıl gelişti? Sizi yönlendiren kişi/olay neydi?
Çoğumuzun yaptığı gibi, bende çocukluğumda zevkle dinlediğim plaklarımı saklamadım. Çoğu kişi iyi hatırlar, bir dönem kasetlerin çok revaçta olduğu, CD’lerin basılmaya başladığı dönemlerde, evlerdeki eski plakları çocuklar frizbi olarak kullanmaya başlamışlardı. 90'li yılların başlarında tesadüfen yolda bir sahaf dükkânının önünde bir koli plak gördüm. O tarihlerde evime yeni bir müzik seti almıştım ama pikabı olan bu sette çalacak plak yoktu. İşte bu gördüğüm kolinin en üstünde görünen 45'lik plaklar beni çok heyecanlandırdı. Ortaokul zamanlarımdan, en sevdiğim plaklardan biri vardı. Sevda Karaca'dan "Verdiğin Söz Bu muydu" yani “Selam ben geldim yine” diye başlayan şarkısı... Çok ucuzdu plaklar ve 15-20 tane seçip aldım. Akşam evde dinlediğimde çok heyecanlandırmıştı beni o eski şarkılar. Ertesi gün gittim, tüm koliyi aldım ve o günden sonra sahaf sahaf dolaşarak ne varsa toplamaya başladım ve bugünlere geldi arşiv büyüye büyüye… 


2) Elektrik Mühendisi olarak çalışırken, radyo programlarına geçişiniz nasıl oldu? Radyoyla arşivinizi paylaştığınızda, Elektrik Mühendisi olarak başladığınız kariyerinizi tamamen değiştirmeyi planlıyor muydunuz? Süreç nasıl gelişti?
Radyo yayın hayatım 15. yılına girdi. Yani bundan on altı yıl önce bana sorsaydınız hiç böyle hayallerim olmadığını söylerdim. Tamam, müziğe çok meraklıydım ve çocukluğumdan beri iyi bir dinleyici ve takipçiydim, ama bu, radyo programı yapacağım anlamına gelmez. Ben o yıllarda iyi bir “Radyo D” dinleyicisiydim ve Fatih Altaylı Genel Yayın Yönetmeni idi. Ona çektiğim, “Radyonuza arşiv desteği yapabilir miyim?” faksı ile hayatımın seyri değişti. Beni görüşmeye çağırdıklarında ben onlara, “Size program yapayım.” diye gitmedim. “Size arşiv kayıtları vereyim, çalın radyoda.” diye gittim ama “Sen çok bilgilisin, ayrıca gayet düzgün konuşuyorsun, gel bizde program yap.” diyerek beni apar topar mikrofon başına oturttular. Oturuş o oturuş ve bugünlere geldi olay... Radyoya başladığım zaman faal çalışan bir elektrik mühendisi idim, ama bırakmadım. Mühendislikle müzik işlerini aynı anda 12 sene beraber yürüttüm. Beş sene önce mühendislikten emekli olunca sadece müzik şirketime ağırlık verdim. Ben başladığımda radyoda pek nostalji programı yapan yoktu, yapanlar da beceremiyordu ve ben dengeleri alt üst ettim bu konuda. O yüzden Radyo D'de yaptığım program çok tutuldu. Bu arada inkâr edemem, bu islere başladığımda beni hep yüreklendiren kişi Naim Dilmener oldu. Ona çok şey borçluyumdur.

3) Elektrik Mühendisi olarak edindiğiniz deneyimlerin radyoculuk kariyerinize etkileri oldu mu? Varsa nelerdir?
Olmaz mı, çok oldu. Mühendislik, hesap-kitap, çözüm işidir. Mühendislik hayatım boyunca büyük projelere imza atmış biri olarak, müzik dünyasının içinde başarılı olmamak gibi bir durumum söz konusu olamazdı. Beni diğer yapımcılardan ayıran olay, bakış açılarımdır. Ben müziği sevdiğim için yapıyorum, illa para kazanmak için değil. Bakış açın ve istediklerin, ticari zihniyet içinde değilse para gelip sizi buluyor ve siz o işleri yürütebiliyorsunuz. “Ossi Müzik’i kurduğumdan beri sadece istediğim ve sevdiğim albümleri yayınladım. 7 senedir bu şirket ayakta ise ve geniş bir kataloğa sahipse sonuç başarılıdır. 
  
4) Yaptığınız işte sizi başarıya götüren özellikleriniz nelerdir?
Para kazanacağım mantığı ile yola çıkılan işleri hiç sevmem. Para kazanılmasın demiyorum, ama olaya salt ticari bakış açısı başarısızlığı getiriyor bence. İnanmak ve sevmek gerekir yapacağın işi. Bakın, bunca yıldır yaptığım çalışmalarla Nostalji Programları patladı. Şimdi “Gazino Show” projemle gazino kültürünü tekrar canlandırdım, artık gazino açıyor herkes. Boğa burcuyum, sanırım başarı inatçılığımdan oluşuyor.
  
5) Bundan sonraki kariyeriniz için planlarınız, en büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir?
Hayallerimi söylemeyi sevmem, çünkü gerçekleşmesine engel olur. Ama bugün dönüp bakınca kariyerime şunu diyebiliyorum, "Hayal etmediklerimi bile gerçekleştirebildim."
Şimdi yaptığım "Gazino Show" projemi daha geniş kitlelere taşımak istiyorum. “ZEREV” yani Zihinsel Engelliler Rehabilitasyon ve Eğitim Vakfı ile projeyi engelli kardeşlerimize yardım olayına çevirdik. Vakıf Başkanı Şeref Umut, projeye sahip çıktı ve inşallah bu sene, engellilere bir akademi kazandıracağız.
  
6) Gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
İstemek, başarının ilk temelidir. Olmaz, hayır yapılamaz diye hiç bir şey yoktur hayatta. “Başaranların senden ne farkı var?” mantığını kullanmışımdır hep. Başarı fedakârlık ister. Ben bu işlerimi yaparken özel hayatımdan çok fedakârlıklar verdim. Hayatta hiçbir şey, vermeden alınmıyor maalesef.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder