Dr. Zerrin Başer
ICF
Akredite Profesyonel Koç
Dr. Zerrin Başer, ICF
akredite Profesyonel Koç (PCC), eğitmen olarak özellikle üst düzey yönetici ve
liderlere yönelik koçluk hizmetleri, liderlik programları uygulamakta,
profesyonel koçluk mesleğinin Türkiye’de ve dünyada gelişimi için eğitim ve
çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Liderlikle ilgili kitap yazmakta ve gelenceğin
liderliği ağırlıklı “esinlendiren konuşmalar” yapmaktadır.
Temmuz 2008’den itibaren
Erickson College International’ın Türkiye eğitim, ve yapılanmasının
temsilciliği ve sorumluluğunu yürütmekte İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya,
Bursa ve KKTC Erickson Koçluğun Sanatı ve Bilimi Sertifikasyon Eğitimlerini
düzenlemektedir. Erickson College International eğitmen kadrosunda olan Dr. Başer
Avrupa Ülkelerinde uluslararası eğitmen, danışman ve koç olarak
çalışmaktadır.
2004 yılında Denge Merkezi
Eğitim ve Danışmanlık şirketini Ankara’da kurmuş, 2010’da İstanbul
şubesini açmıştır. Dr. Zerrin Başer, yaklaşık 24 yıldır bireysel ve
kurumsal gelişim alanında da çalışmakta olup, özellikle kişi ve kurumların
potansiyellerini ortaya çıkaran bütünsel metodolojileri, değer ve insan odaklı
sistem yaklaşımlarını ve verimli takım süreçlerine yönelik bilgi ve
deneyimlerini paylaşmaktadır. 2008 yılında Leadership Management Intstitute
(LMI) Türkiye lisansörlüğü ile Liderlik Üniversitesi ve Liderlik Zirveleri
programlarını yürütmeye başlamıştır. 2012 yılında 5 Deep ile işbirliği
yaparak Spiral Dinamik Bütünsel Değer Sistemlerinin Türkiye’deki temsilcisi ve
uygulayıcısı olmuştur.
Dr. Başer, Robert Koleji’nin ardından Gazi
Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirmiş ve Aile Hekimliği Uzmanlık ihtisası
yapmıştır. Sağlık alanında proje ve danışmanlık hizmetleri geçmiş iş
yaşamının deneyimlerini oluşturmuştur.
NLP eğitiminizi,
Amerika’da “The Society of Neuro Linguistic Progamming” programına devam ederek,
NLP kurucusu ve halen isim hakkı sahibi olan Dr. Richard Bandler’dan almışsınız. Bu programa katılmaya nasıl karar verdiniz? Size
ve daha sonra çalışma hayatınıza nasıl etkileri oldu?
İnsana hizmet etme, insanı tanıma ve anlama
kısacası insana dair herşeye olan çocukluktan gelen merakım beni sonunda tıp
fakültesine gitmeye, hekim olmaya ve dahası aile hekimliği ihtisası ile
sonuçlanan kariyer yoluna getirdi. Bu yolculuk hiç beklenmediğim bir şeklide
sağlık projesinde çalışmaya başladığım dönemle birlikte beni hasta-hekim
ilişkisi yerine Türkiye geneli için planlamaya ve büyük resimden bakma
durağında indirdi. İşte NLP’nin ilk adımları aslında hiç bilmeden bu dönemde
atıldı. 1992’li yıllarda yürütlen önemli çalışmalar bir gün tek bir kişinin
kişisel ve vizyondan uzak kararı ile rafa kalkınca tek bir yetkili insanın
neleri artı veya eksi yönde hareket ettirebileceğinin idrakine vardım. O günden
sonra aslında tıp fakültesinde insanı bedenin ötesinde tanımadığımı daha fazla anladım.
İnsanı ve insana dair herşeyi, davranışları etkileyen temelleri, insan
psikolojisini, felsefeleri kısaca insana dair ne varsa hemen herşeyi daha da
derinden araştırmaya ve aynı zamanda kendimi de daha fazla keşfetmeye başladım.
Bu süreçte NLP ile bir kitapla tanıştım
ancak kitapla NLP’nin öğrenilemeyeceğini sonra anladım zira o kitap bende NLP’ ye
karşı negatif bir önyargı da oluşturdu. Bu önyargımı NLP eğitimi alan
güvendiğim bir arkadaşımın beni çok etkileyen sözleri değiştirdi. Bir gün
onunla “insan neden bir gün bir şey yapmamaya karar verir ve sonrada kendini
aynı davranışı yaparken bulur? Davranış değiştirmek neden bu kadar zor?” “Bir
‘Değişim Atölyesi’ olsa insan kapıdan girse değiştirmek istediklerini
değiştirse ve değişimle birlikte çıksa, bu kadar zor olmamalı, reçete gibi bir
şeyler olmalı” diye sohbet ederken bana “sen NLP eğitimine katıl, aradığın
cevapları oarada bulabilirsin” dedi. Belki de ilk kez bir tavsiyeye kulak
vermenin hayatımda bu kadar radikal değişiklik yapabileceğini bilemezdim. İlk
NLP eğitimime Tamer Dövücü ile Yedi Tepe Üniversitesinde başladım. Kendimde ve
yakın çevremle paylaştığımda onlarda yöntemlerin gerçekten kısa dönemde
derinden etkilerini görmeye başlayınca soluğu Dr.Richard Bandler’in
eğitimlerinde aldım. Amerika’da aldığım eğitimler ve yaşadığım süreç bu konuda
net bir karar oluşturmama neden oldu ve o günden sonra özellikle bireylerle ve
kurumlarla odağı insan olan ve istenilen, hedeflenen yönde değişimi yaşama
yansıtabilmeye aracılık edcek, katkı sağlayacak bir işin yaşam amacımla çok
derinden örtüştüğünü fark ettim.
NLP’ nin bana en büyük etkisi bugünlerde 10.
Yıl dönümünü kutlamakta olduğumuz Denge Merkezi Eğitim ve Danışmanlık şirketini
kurmamızın temel nedeni olmasıdır. Bugün yaptığımız herşeyin temelinde NLP ile
olan yolculuk var diyebilirim. Ayrıca NLP yöntemlerinin pek çoğunun
içselleştirmek üzere yıllarca kendi üzerinde çalışmış biri olarak yöntemlerin
iş yaşamımın yanı sıra kişisel yaşamıma da olumlu yansımaktadır.
Erickson
Coaching International’ın NLP – Neuro Linguistic Programming- Programı hakkında
bilgi verebilir misiniz? Programın amacı, içeriği, uygulama alanları ve
kurumsal hayattaki faydaları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Erickson Coaching International’ın Türkiye
Temsilcisi olarak NLP Practitioner sertifika programını Erickson adına
yürütmekteyiz ve verdiğimiz sertifika aynı zamanda Uluslararası Koçluk
Federasyonu (ICF) tarafından da akredite bir sertifikadır. Bu programa benim
2004’de verdiğim isim “Değişim Atölyesi” dir. Katılımcının NLP yöntemlerini
öğrenerek kendi “kullanma kılavuzunu” oluşturmasını sağlar. Malum insan dünyaya
gelince kimse bu sistem böyle kullanılır burada nasılı içeren yazılı bir
kitapçık var demiyor. Yol boyu hepimizi farkında olarak, olmayarak aslında bizi
zaman zaman da çok zorlayan bir sürü gerekli gereksiz programı bir anlamda
organik mükemmel bilgisayar olan sistemimize yüklüyoruz. Sonrasında da tam
olarak ne yapacağımızı bilmediğimiz için çoğu zaman çok büyük kolaylıkla
çözümlenecek konularda zorluk yaratıyoruz kendimize. “Değişim Atölyesi” ‘ne
katılan kişi NLP’nin temellerini, nerden nasıl, hangi bilimsel temellerle
geliştiğini, insanın kendi sistemini, çocukluktan başlayarak oluşturduğu
programlarını, düşünce ve inanç sisteminin temellerini ve özellikle yaşamda
kişiyi zorlayan kısıtlayıcı davranış ve inançlarını keşfeder. Bu program
kişinin kendine ait farkındalığının artmasını sağlamanın yanı sıra aynı zamanda
kişiye kendi sistemini yönetebilecek donanımı da sağlar, onu desteklemeyen
programları nasıl değiştireceğini öğrenir. Geçmişe takılı kalarak ve bugün ya
da yarını yaşadığını varsayarak aslında geçmişin tekrarını yaşamakta olduğunu
fark eden insanın bunun yerine istediği, planladığı geleceğe yönelmeyi, hedeflerini
netleştirebilmeyi, farkında olmadan taşımakta olduğu yüklerden kurtulmayı
sağlar. Aynı zamanda koçlar için koçlukta kullanılacak bazı araçları da sunar.
NLP eğitimin kurumsal yaşamda en önemli
faydası iletişim üzerine olmaktadır. Kendi ile iletişim kuramayan insanın bir
başkası ile sağlıklı iletişim kurmasını nasıl bekleyebiliriz? Kurumsal NLP
eğitimi bazı farklılıkları barındırır ve özellikle kurumsal NLP eğitimini
şirket olarak alan organizasyonlarda fazlaca görülen iletişim kazalarının
belirgin ölçüde azalması, yargısız iletişim kurulması, özellikle davranış
farklılıklarının nedenlerinin anlaşılması sonucu bir diğerini daha objektif
görebilme, hedeflere odaklanabilme, aynı dili konuşabilme, belirgin bir iç
motivasyon artışı kurumsal NLP eğitimlerimiz sonucunda kurumlardan aldığımız
belli başlı geribilidirmler arasındadır.
Denge
Merkezi Eğitim ve Danışmanlık’ın kurucu ortağı olarak, şirketinizin kurulum
aşamasından bugüne, bu alanda yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Başarı hikâyeleri vb.
Öncelikle sanırım en önemli başarı hikayesi
Denge Merkezi’nin hikayesidir. NLP kavramının içinin boşaltıldığı, adının
anılmak istenmediği, aslında herkesin kendini NLP uzmanı ilan ettiği ve
kurumların neredeyse NLP adını duymak istemediği bir dönemde NLP temel
ekseninde kurulan bir şirket olarak gelişerek devam edebiliyor ve bu hizmetleri
her geçen gün daha da geliştirerek sürdürebiliyorsa bu da sanırım NLP’nin
kurumsal alanda önemli bir örneğidir. Bizim takım üyelerimizin tamamı tüm
eğitim süreçlerimizden geçerler ve bunların başında NLP yer alır. Eğitim alanında çalışanların çok iyi bileceği
gibi bir kurumda bir kısım insana bir eğitim aldırdığınızda bu eğitim tüm
kurumun kültürü haline gelmek üzere öncelikle üst düzey yönetim tarafından
kararlılıkla desteklenmez ise sonuçta genellikle sadece o eğitime katılanlara
fayda sağlamış olur. Bu kapsamda çalışanlarının tamamına bu eğitimleri sunan
çalıştığımız şirketler biraz önce ifade ettiğim faydaları sağladıklarını ifade
etmektedirler. Çoğu zaman bu süreçleri destekleyecek yeni bilgileri de içeren
tazeleme eğitimleri bir anlamda bir “ayar” veya “yeniden hizalanma” çalışmaları
da bir çeşit toz alma ile birlikte başarılı hikayeleri ortaya çıkarmaktadır. Bu
konuda verebileceğim örnek sayısı çok. Hemen aklıma gelen bir örnek bir kurumda
bir çalışan ne olursa olsun hak ettiği terfiyi alamayacağı “sınırlı inancını”
değiştirip, NLP’nin hedef belirleme yöntemleri ile net hedefini koyduktan çok
kısa bir zaman içinde terfi etmiştir. Bir başka örnek kendi işletmesinde NLP
eğitimi sonrası maddi anlamda ölçülebilir düzeyde verimlilik kazandığını
belirten bir başka şirket sahibidir.
NLP
teknikleri ile yapılan çalışmaların etkili olduğu alanlar/durumlar/konular
nelerdir? Ülkemizde kişilerin ve özellikle de kurumların bu tür çalışmalara
bakış açısı nedir?
NLP’ nin temeli insan beynin çocukluktan
başlayarak nasıl programlandığı ve nasıl kullanıldığı buradan herektle de
yeniden nasıl programlanabileceğidir. Tüm bu programlama aşamasında konuştuğumuz
dilin, kullandığımız kelimelerin ve neyi nasıl söylediğimizin sistemimiz
üzerinde çok büyük etkisi vardır. NLP ile kişi ne söylediğini farkındalıkla
duyar hale gelerek kendi ile ilgili seçeceği kelimelere ve düşünce sistemine
gereken önemi vermeye başlar.
NLP bireyin öncelikle kendi sisteminin
çocukluktan başlayarak nasıl programlandığını keşfetmesini ve aynı zamanda bu
keşifte neleri nasıl değiştirmek istiyorsa bunların yol ve yöntemlerini kapsar.
NLP ile kişinin en büyük değişim sağladığı alan algıları (geçmiş, şimdi ve gelecek)
ve sınırlayıcı düşüncelerin, inaçların farkına varabileceği kulak keskinliği
kazanarak düşünce sistemini farkındalıkla yönetebilme becerisi kazanmasıdır. NLP
mükemmelliğin modellenmesidir, bir kişinin iyi yaptığı ve ya kişinin bir alanda
iyi yaptığı bir şey kişi için hepimiz için model oluşturur. İnsanoğlu ayna
nöronları aracılığı ile modelleyerek öğrenen bir varlıktır bununla birlikte
kopyalamayız, her insan kendi sentezini oluşturur. Bugün dünyada 7 milyar
farklı insan, farklı algı sistemi aslında farklı dil konuşan insan var
demektir. Örneğin Türkçe konuşuyoruz ve anlaştığımızı var sayıyoruz ancak
hepimiz aslında tamamen kendi dilimizi konuşuyoruz.
Çünkü algı sistemimizle dış dünyadan
görüntü, ses, tat, koku ve his/dokunma olarak aldığımız veriler, iç
sistemimizde kayıt edilmesi esnasında yine insan beyninin temel özelliği olan
silme, bozma ve genelleme denilen aşamalardan geçerken kişinin inançları, algı
sistemleri ve davranış modelleri çerçevesinde kodalanır. Böylece her olaya her
insanın bakışı o insanın kendi algı çerçevesini oluşturan temel inanç ve değer
sisteminin yanı sıra kendine göre uyumlandırdığı kodlama isitemleri ile kayıt
edilir. Bu çerçeveden bakılınca iletişim kazaları yaşamamak mucize olarak
tanımlanabilir. NLP insanın sadece kendi sistemini ve dilini anlamasını değil
aynı zamanda aslında anladığını zannetiği diğer insanların da dillerini
anlamasını sağlar.
NLP’ nin modelleme çalışmaları insanı
destekleyecek, sonuç verdiği bilinir programları bir anlamda kişinin kendi
bilgisayarına NLP metodolojileri ile yüklemesini sağlar. NLP içi boş bir
şablona benzer neyin üzerine koyarsanız o alanla içini doldurabilirsiniz. Yaşamın
her alanında yararlı olur. Bu alanlar arasında kişisel gelişim ve farkındalık, her
alanda öğrenme ve eğitim, motivasyon, spor, sağlıklı yaşam, iş yaşamında
verimlilik, güçlü iletişim, satış yetkinliklerini geliştirme, liderlik potansiyelini geliştirme, sağlıklı ilişkiler
gibi alanların yanı sıra toplumu etkileme ve politika da NLP yöntemlerinin
yansımalarının gözlemlendiği alanlardır.
Günümüz
iş dünyasında koçluk, mentorluk, danışmanlık vb. hizmetlerin geldiği nokta
hakkında düşünceleriniz nelerdir? Sizce bu çalışmalar günümüz dünyasında
yeterli seviyede midir? Nasıl olması gerekir?
Günümüz iş dünyasında Türkiye’de koçluk
henüz gelmesi gereken yere ulaşmıştır diyemeyiz. Bununla birlikte geçmiş
yıllara göre ciddi gelişimler vardır. Öncelikle kurumlar koçluğu daha iyi
anlamaya ve doğru kişilerden ICF akredite okul mezunu, ICF akredite koçlardan
almaya özen göstermektedirler. Koçluk kurumsal dünyada hem yöneticilerin ve hem
de çalışanların sadece işlerini verimli yapmalarını değil aynı zamanda yaratıcı
potansiylellerini ortaya çıkararak işlerini geliştirmelerini, bilgileri hızla
yetkinliğe, davranışa geçirmelerini destekleyen günümüzün en güncel insan
gelişim yaklaşımıdır ancak bu düzeyde farkındalık henüz arzu edilen düzeyde
kurum yöneticilerinde, karar vericilerde oluşmamıştır. Bu farkındalığa sahip
olan kurumlar hem yönetici koçluğu, hem koçluk yaklaşımları ile yöneticilik,
hem yapılandırılmış koçluk yaklşaımları ile mentörlük programları ile ve hem de
çalışanlara güçlü sorularla düşünme ve iyi dinleme becerileri kazandırarak
kendi rakipleri arasında fark ayartmaktadırlar. Stanford Graduate School of
Business’ın 2013’de yaptığı bir araştırmada büyük şirket CEO’larının %78’i bir
koçla çalışmayı kendi istekleri ile tercih etmekte ve en fazla takım olma,
dinleme, güçlü iletişim kurma, mentörlük yetkinlikleri alanlarında koçlarla
çalışmakta olduklarını göstermektedir. Günümüzde olması gereken kurumların
koçluk kültürünü geliştirmek için bu konuyu öncelikleri arasına almalarıdır.
ICF’in her sene dünya genelinde yaptırdığı araştırmalar koçluk alan ve koçluk
kültürünü özellikle takımlarında geliştiren kurumlarının yıl sonu hedeflerine
ulaşmada ciddi farklar ve gelirlerinde belirgin artışlar gözlemlerinin yanı
sıra iç müşteri memnuniyetinde artışlar ve mutlu çalışanlara sahip olmaları en
önemli sonuçlar arasındadır. Türkiye’nin kurum ve kuluşlarının da insan
potansiyellerini destekleyecek çağımızın etkili yöntemlerinden koçluk ve
mentörlük gibi hizmetlerden yararlanmasının ülkemizin geleceği açısından da
özellikle Y kuşağı ile verimli çalışmada önemli olduğuna inanıyorum.
Bu
alanda kariyer hedefi olan kişilere ve kurumlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Azimle ve kararlılıkla doğru olanı, temel
yetkinlik ve niteliklerin tüm bu yaklaşımların gerektiği profesyonellik ve etik
anlayış içinde sürdürmeleri, her ortamda bu kavramları anlatmaları, tanıtmaya
özen göstermeleridir. Ayrıca bu alanda kişisel yetkinlikleri zenginleştirmeyi
önerebilirim. Özellikle koçluk gibi alanlar bu alanda çalışan kişilerin sürekli
olarak kendilerini geliştirmelerini ve kendi üzerlerinde farkındalıkla
çalışarak yenilenmelerini gerektirmektedir.