1 Temmuz 2013 Pazartesi

HRM Ayın Konusu - Tekstil

 HRM Ayın Konusu - Tekstil

Giysilerimiz, kendimizi en doğrudan ifade biçimlerimizden biri. Hayatımız boyunca biriktirdiğimiz deneyimler, yetiştiğimiz kültür ve bunlarla şekillenen kişilik özelliklerimiz giyim tarzımızı belirliyor. Bir de tabii ki, o günkü ruh halimiz. Kişi, genellikle koyu renkler giyen biriyse örneğin, bir sabah içinde öyle bir neşe hissediyor ki, boynuna zümrüt yeşili bir fular iliştiriveriyor. Bir yandan da giydiklerimiz hem kendi ruh halimizi hem de dışarıya verdiğimiz imajı etkiliyor. Diyelim ki o sabah şirketiniz için önemli bir müşteriye sunum yapacaksınız fakat kendinizi halsiz ve isteksiz hissediyorsunuz, bir terslik çıkacak diye ödünüz kopuyor. Malum iş hayatı, bu hislerinizi açıklıkla ifade etme şansınız büyük olasılıkla yok. Onun yerine birkaç saatliğine de olsa “kendine güveni tam, canlı ve tam anlamıyla ışıltılı” görünmeniz gerekiyor. İşte tam bu noktada kıyafet seçiminiz, en azından ilk izlenim anlamında sizi kurtarıveriyor. Örneğin, siyah ceketin içinden görünen parlak kırmızı bir kravat ve tabii ki o cekete yakışan dimdik bir duruş, yalnızca dışarıya değil kendi içinize de güven aşılıyor.
Sihir gibi, değil mi? Kaç kere kendinizi bir hazır giyim reyonunda bir noktaya kilitlenmiş “İşte bu!” diyerek, bir başkası için sıradan görünebilecek bir hırkaya, bir pantolona ya da bir çift eldivene uzanırken buldunuz? Sanki söz konusu markanın tasarımcısı tüm benliğinizi masasındaki çizim kâğıtlarına yatırmış ve o giysiyi ya da aksesuarı ortaya çıkarmıştır. Hele modacılar, bir yıl önce aklımızın ucundan geçmeyen etek boylarını, pantolon askılarını, ceket yakalarını nasıl da yakıştırıverirler üzerimize…
Tekstil ve hazır giyim sektörünün canlılığını yitirmemesi bu yüzden belki. Kendimizi arayışımız, içimizde gerçekleştirdiğimiz gelişimleri dışarıya yansıtma ihtiyacımız sürdükçe tekstil dünyası da yenilikleriyle bize çözümler sunmaya devam edecek. Üstelik bu sektör yalnızca kişisel beğenilerimizi karşılamıyor, aynı zamanda ülke ekonomisine ve istihdamına katkı sağlayan lokomotif sektörlerin arasında yer alıyor. Peki, tasarım ve kalitesiyle uluslararası platformlarda ismimizi duyuran, sunduğu geniş ürün yelpazesiyle her zevke hitap etmeyi başaran markaların esas sırrı ne olabilir? Yanıt, tahmin edebileceğiniz gibi insan kaynağında yatıyor.
HRM Bülten olarak Şubat sayımızda merceğimizi bu sihirli dünyanın insan gücüne tuttuk. Tasarımcısından mağaza müdürüne, satış elemanından marka yöneticisine tekstil şirketlerinin çalışanlarında aradığı yetkinlikleri, sektörde öne çıkan insan kaynakları uygulamalarını ve bu alanda başarılı olmanın sırrını araştırdık. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

Saygılarımızla,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder