3 Ocak 2013 Perşembe

Özel Sayı: Kadın Girişimciler


Tutkulu olma, risk alabilme, zorluklarla başa çıkabilecek enerji ve dayanıklılığa sahip olma, karar verebilme, kolay iletişim kurabilme, problem çözebilme yeteneği, liderlik, sorumluluk alabilme, kendine güven, ikna kabiliyeti…

Tüm bunlar ve daha fazlası, “Bir girişimcide bulunması gereken özellikler nelerdir?” sorusunun yanıtları. Bu özelliklerin büyük kısmını, bültenimizin hazırlık aşamasında görüştüğümüz başarılı girişimcilerden ilham alarak oluşturduk. Kişinin, var olan, alışılagelmiş düzenin dışına çıkıp yeni fikirleri hayata geçirmesi, denenmemiş olanı denemesi, bilinmeyene doğru yelken açması kolay değil. Bu, elbette belli bir birikim ve deneyim istiyor. Ancak her şeyden önce kendine güvenli bir duruş ve kararlılık gerektiriyor.

“Girişimci doğulur mu, sonradan girişimci olunur mu?” sorusunun yanıtı ise çok açık. Belli kişilik özelliklerine sahip bireyler bu yolculuğa daha avantajlı olarak başlayacaklardır. Ancak girişimcilik potansiyelinin ortaya çıkabilmesi için de birtakım temel koşulların sağlanması gerekiyor. Bu noktada kişinin içinde bulunduğu sosyo-kültürel yapı, aldığı eğitim, mevcut ekonomik koşullar ve devlet teşviki devreye giriyor.

HRM Bülten’in Ocak sayısını “Girişimcilik” konusuna ayırdık. Girişimcilik, ekonomik büyümeyi hızlandıran kaynaklardan biri olmasının yanı sıra istihdam sorununa bir çözüm olarak da karşımıza çıkıyor. Bir toplumda girişimcilik faaliyetleri yaygınlaştıkça, o toplum giderek artan bir biçimde değişime ve yeni fikirlere açık, yaratıcı ve dinamik bir yapıya kavuşuyor. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, ülkemizin girişimcilere ihtiyacı olduğu çok açık, değil mi?

Bültenimizin sayfalarında potansiyelini keşfetme yolunda kararlılıkla ilerleyen, öz disiplinin, cesaretin ve öngörünün birleşmesiyle başarılara imza atan girişimcilerin öykülerini bulacaksınız. Bu kişiler yalnızca ülke ekonomisine katkıda bulunmakla kalmıyor, bir sosyal sorumluluk örneği olarak girişimci adaylarına da destek oluyorlar. Bu anlamda, girişimcilik yolculuğunun başında karşılaştıkları güçlükleri ve bunlarla başa çıkma yollarını HRM Bülten okurlarıyla da paylaşıyorlar. Bültenimizde ayrıca girişimciliği artırma adına yapılan faaliyetler, eğitimler ve konuyla ilgili kuruluşların bilgi paylaşımları da yer alıyor.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, ülkemizde girişimciliğin arttığına işaret ediyor. Bu artışın hız kaybetmeden devam etmesini ve düşlerinin peşinden giden, yeni fikirleri cesaretle hayata geçirebilen bireylerin çoğalmasını diliyoruz. Girişimcilik yolunda başarıya ulaşanların öyküleri, yola çıkacaklara ilham olsun…

Saygılarımızla,

HRM Bülten Ocak 2013 ~ İçindekiler:

Giriş yazısı: Özel Sayı: Kadın Girişimciler
"Girişimciliğin istenirse öğrenebilir bir kavram olduğuna inanıyoruz" Özden Anık Tekir, Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Yöneticisi
İhtiyaçları kaynaklarla buluşturabilmek, Bedriye Hülya, b-fit Kurucusu
"Hep çalışmak, hep gelişmek ve hiç yorulmamak..." Işın Yılmaz, Ege Genç İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı
"Birbirimizin en büyük destekçisiyiz" Şenay Ekingen, İş Kadınları Derneği Kurucu Başkanı
Giriş fotoğrafı: adamr / Freedigitalphotos.net

"Girişimciliğin istenirse öğrenebilir bir kavram olduğuna inanıyoruz"


Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Yöneticisi Özden Anık Tekir, 
HRM Bülten okurlarıyla Özyeğin Üniversitesi'nin Girişimcilik Yüksek Lisans programının içeriğini, üniversitenin girişimci öğrencilere verdiği destekleri, ilgiyle karşılanan Girişim Fabrikası programını ve yeni dönem projelerini paylaştı...

Kendinizden kısaca bahseder misiniz? 
On iki yıllık kurumsal iş hayatından sonra girişimciliği denemeye karar verdim. Yaklaşık dört yıl girişimcilik deneyimim sırasında deneme-yanılma yöntemleri ile hatalar yaparak girişimciliğe sürdürmeye devam ederken, kadın girişimciliği ile ilgili bir projede danışmanlık yapmam istendi. Ancak projenin Avrupa Birliği projesi olması sebebiyle tam zamanlı çalışmam gerekiyordu. Bir süreliğine girişimciliğime ara verip Türkiye’nin ilk kadın girişimci merkezlerinden biri olan Pendik  Kadın Girişimci Merkezi'nde (KİŞGEM) yöneticilik yaptım. O dönem girişimcilerle çalışmak ve girişimcilikle ilgili çalışmalar yapmak çok keyif verdi.

Derken Özyeğin Üniversitesi ile yollarım kesişti ve Girişimcilik Merkezi Yöneticisi olarak çalışmaya başladım. Merkezimiz, kurulduğu günden beri girişimcilerle çalışmakta ve girişimci araştırma üniversitesi misyonuna uygun olarak öğrencilere, akademisyenlere ve içinde bulunduğu toplumda yer alan girişimci adaylarına hayallerini gerçekleştirmeleri için gereken motivasyon, yetkinlik ve yetenekleri sağlayacak aktiviteleri düzenlemektedir. Ben de tüm aktiviteler içerisinde kendi uzmanlık alanlarım çerçevesinde destek olmak ve projeler yürütmekteyim. Merkezde yürüttüğüm ve sorumluluğumda olan projelerden söz etmek gerekirse, KOSGEB eğitimleri veriyorum, 10.000 Kadın Girişimci Sertifika programında zaman zaman eğitmenlik yapıyor ve kadın girişimcilerle çalışıyorum. KOBİ’ler için Büyüyen Kobi Programı’nı başlatıyoruz. Bu programın yürütücülüğünü yapıyorum; yine KAGİDER ile birlikte bir Avrupa Birliği Projesi olan “Avrupa Kadın Mentörler Ağı” Projesi’nde Özyeğin Üniversitesi olarak ortak olarak çalışmaktayız. Bu hızlı tempoya Girişimcilik Yüksek Lisans Programımıza idari destek vermek desteklenince, oldukça yoğun ve girişimcilikle dolu bir çalışma hayatım olduğu söylenebilir.

Girişimcilik Yüksek Lisans programınızdan bahseder misiniz? Bu programla neyi hedefliyorsunuz? 
Özyeğin Üniversitesi olarak 2011 akademik yılında Türkiye’nin ilk Girişimcilik Lisans Programı’nı da açtık. Bu programı sürdürürken gördük ki Girişimciik Yüksek Lisansına da ihtiyaç var ve yine bir ilke daha imza atarak ‘Girişimcilik Yüksek Lisans Programı’nı başlattık. Girişimcilik Yüksek Lisans Programımız; eko-sistemin tüm parçalarıyla entegre, pragmatik, esnek, erişilebilir ve ayakları yere basan özgün bir program olarak tasarlandı. Programımız, girişimci ruha sahip ve kariyerini girişimci olarak devam ettirmek isteyen üniversite mezunlarına eğitim vermektedir. Girişimcilik Yüksek Lisans programımız ile, hayata geçirecekleri yenilikler, yaratacakları yeni iş hacimleri ve istihdam ile kalkınmanın motoru olma görevini üstlenecek “bağımsız”, “kurumsal” ve “sosyal” girişimciler yetiştirmeyi hedeflemekteyiz.

Girişimcilik Yüksek Lisans programı dışında diğer bölümlerde eğitim alan öğrencilerin girişimlerini de destekliyor musunuz? 
Özyeğin Üniversitesi olarak girişimcilik ile çıktığımız misyonumuzla, kurulduğumuz ilk günden beri tüm lisans öğrencileri girişimcilik dersleri almaktadır. Öyleki üniversitemizde girişimcilik yapmak isteyen iş fikirlerini gerçekleştirmek isteyen öğrencilerimize kendi girişimleri için fırsatlar verilmektedir. Bu kapsamda hali hazırda yedi tane girişimci öğrencimiz üniversitemizde faaliyet göstermektedirler. Üniversitemizin logolu t-shirtlerinden tutun da, üniversite yurt kafetaryasının işletilmesi, çamaşırhane hizmetleri, yiyecek otomatları gibi birçok işleri üniversitemiz öğrencilerimiz yapmaktadır. Üniversitemizde girişimci olmak isteyen öğrencilerimiz büyük bir titizlikle belirlenmiş prosedürler çerçevesinde seçim komitesine yaptıkları sunumlarla iş modellerini anlatmakta ve seçilen başarılı projelerde üniversite kampüsünde faaliyet gösterebilmektedir. Tüm bu süreç için de kendilerine mentörlük ve danışmanlık desteği verilmektedir.

Girişim Fabrikası programınızdan bahseder misiniz? Bu programdan yararlanmak isteyen kişiler nasıl bir yol izlemeli? 
Girişim Fabrikası teknoloji alanında yüksek potansiyelli, sürdürülebilir işler kurmak isteyen teknogirişimcileri fikir aşamasından ürün lansmanı aşamasına kadar destekleyen iş hızlandırma programıdır. Amacımız, genç girişimcilerin bu yeni girişim maceralarındaki kaynak ve bilgi ihtiyacını karşılamaktır. Girişim Fabrikası, Türkiye’nin öncü girişimcilik üniversitesi Özyeğin Üniversitesi ve girişimcileri her alanda destekleyen Türkiye’nin öncü mobil operatörü Turkcell işbirliği ile kurulmuş kar amacı gütmeyen bir girişimdir. Diğer sponsorlarımız Doğa Ventures ve Tahincioğlu Holding, erken aşamadaki genç teknoloji girişimlerine desteklerini sağlamaktadır. Hızlandırma Programımızı başarılı girişimcilerin yetiştirilebileceği varsayımıyla kurduk fakat büyük fikirler (aynı zamanda girişimler) kurucuların, müşterilerin ve mentorların ortak çalışmalarının sonucudur. Tüm çabamız, Türkiye’de bu bileşenleri bir araya getiren ve birlikte çalışmalarını sağlayacak destek yapısını kurmaktır. Amacımız genç girişimcilerin, girişimcilik yolculuğundaki bilgi ve kaynak ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Girişim Fabrikamızda bugüne kadar 18 ayda, 1.5m TL'den fazla özel ve 500k TL’den fazla kamu desteği alan, 18 girişimi destekledik. Hızlandırma Programının en çekici unsuru olan ve girişimcilik eğitiminin verildiği kamplarda biriken bilgiyle geliştirdiğimiz "Fit StartupCanvas" ile uluslararası hale getirdik. Girişim Fabrikamıza başvurmak isteyen girişimcilerimiz www.girisimfabrikasi.com sitesine girerek daha detaylı bilgi alabilir ve başvuruda bulunabilirler.

On bin kadın girişimciye destek projenizden bahsedebilir misiniz? Bu programdan yararlanmak isteyen kadınlar nasıl bir yol izlemeli? 
10.000 Kadın Programı, GoldmanSachs tarafından dünyada 2008 yılında başlatılan, şu anda 43 ülkede yürütülmekte olan bir sosyal sorumluluk projesidir. Amaç dünya çapında yeterli imkanlardan yoksun 10.000 girişimci kadına işletme ve yöneticilik eğitimleri vererek işlerini büyütmelerine destek olmaktır. 10.000 Kadın Türkiye’de üniversitemiz tarafından yürütülmektedir ve dört yılda 400 kadın girişimciye ücretsiz eğitimler vererek işlerini büyütmelerine destek olmayı hedeflemektedir. Eğitimlere ek olarak mezunlar, montörlük, koçluk, iş danışmalığı ve ağ oluşturma faaliyetleriyle desteklenmektedir. Bugüne kadar 241 kadın girişimcinin eğitim aldığı programdan 2013 yılı içinde 160 kadın girişimci daha yararlanabilecektir.

Programa başvurmak isteyen kadın girişimcilerin www.10000kadin.org sitesine girerek baş formunu doldurmaları gerekiyor. 2013 yılı için iki kere başvuru alınacak olup, ilk başvuru dönemi 26 Kasım 2012’de sona ermiştir. Haziran ayı içerisinde tekrar başvurular açılacaktır. İlgilenen kadın girişimciler programın web sitesini takip ederek detaylı bilgi alabilirler.

Girişimcilik programlarınıza katılıp, kendi işini kuran “başarı hikâyesi” olarak anlatabileceğiniz kişiler var mı? 
Bu konuda verilebilecek birçok örnek bulunuyor; örneğin Girişim Fabrikası’nda faaliyet gösterip işini geliştirerek yatırımcılardan destek alan girişimcilerimiz var. Başlangıçtaki iş fikirleri Girişim Fabrikamızda şekillendi, gelişti ve sonrasında da iyi destekler alabilecek hale geldiler. Yine "10.000 Kadın" programımızda eğitimler alıp işini büyüten, hayatını değiştiren kendine ve işine inan birçok kadın girişimci yetiştirdik. KOSGEB eğitimlerimizde bizimle tanışıp bizimle irtibatı kesmeyen ve işini büyüten, hatta yatırımcılara sundukları sunumlarla şirketlerine yatırım alan girişimcilerimiz var.

Kurumsal dünyayla birlikte yürüttüğünüz projeleriniz var mı? 
Son zamanlarda kurumsal firmalarda "inovasyon" kavramı çok kullanılmaya başlandı. Bu kavramın kurumlarda kullanılması hizmet ve ürünlerde yeniden yapılanmalar ve değişikliklerin yapılmasını gerektiriyor. Bunu yapabilmek içinde kurumların içinden kurumsal girişimcilerin ortaya çıkması gerekiyor. Biz de tam bu noktada büyük kurumların mevcut yapılarında ekonomik değer üreten ürün ve servisler yaratmak için, "kurumsal girişimcilik" bilincini aşılamaya çalışıyoruz. Eğitmenlerimizin sahip olduğu kurumsal deneyimler sayesinde, değer temelli kurumsal eğitim çözümlerini kurumsal firmalara verebiliyoruz. Bugüne kadar Vestel, Borusan Lojistik, gibi kurumlara kurumsal girişimcilik eğitimleri vererek projelere katkı sağlamaya çalıştık.

Kendi işini kurmak isteyen kişilere neler tavsiye edersiniz? 
Girişimci olmak ve girişimciliğe karar vermek çok önemli ve özel bir karardır. Ne yazık ki ülkemizde bu karar çok kısa sürede veriliyor ve araştırmadan, düşünülmeden girişimler kurulabiliyor. Bu girişimler de sağlıklı ve sürdürülebilir girişimler olmuyor. Bu nedenle girişimci olmak isteyenlerin öncelikle iş fikirlerinin bir ihtiyacı karşılayıp karşılamadığına, müşterisi olup olmadığına mutlaka bakması, araştırması ve sorgulaması gerekiyor. İş kurmadan önce doğru bir iş modeli oluşturmak, iş için gereken tüm planlamaları ve en önemlisi, bu iş için ne kadar donanımlı olduğunu ya daetrafında bu işi bilen kişiler olup olduğunu bilmesi gerek. Biz girişimciliğin istenirse öğrenebilir bir kavram olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle girişimci olmak isteyenler, yeni girişimci eğitimlerine ya da bu alanda yapılan çalıştaylara, toplantılara katılarak kendilerini geliştirme imkânları bulabilirler. Bu yola çıkmaya karar verdikten sonra da iyi bir ekip, iyi bir mali müşavir ve hukuk danışmanıyla birlikte, girişimcilik hikâyelerini sürdürmelerini tavsiye ederiz.

Yeni dönemde yaptığınız ne gibi projeler var? 
Bugüne kadar yeni girişimlere verdiğimiz destek kadar, aslında Türkiye ekonomisinin gerçek büyüme motoru olan KOBİ’lere de uzak değiliz. Bu nedenle de bu yıl Kauffman Vakfı ile işbirliğine giderek "Büyüyen KOBİ" (GrowthVentures) programını yerelleştirdik ve Aralık 2012'de lansmanını yapıyoruz. Bu program ile büyümeyi hedef edinmiş ve nereden başlayacağına tam karar verememiş KOBİ’lere ışık tutmayı, onların büyüme hikâyelerinde destek olmayı hedefliyoruz. Bu programa ilgi duyan girişimciler https://www.ozyegin.edu.tr/buyuyenkobi adresinden daha detaylı bilgilere ulaşabilirler.


HRM Bülten Ocak 2013 ~ İçindekiler:

Giriş yazısı: Özel Sayı: Kadın Girişimciler
"Girişimciliğin istenirse öğrenebilir bir kavram olduğuna inanıyoruz" Özden Anık Tekir, Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Yöneticisi
İhtiyaçları kaynaklarla buluşturabilmek, Bedriye Hülya, b-fit Kurucusu
"Hep çalışmak, hep gelişmek ve hiç yorulmamak..." Işın Yılmaz, Ege Genç İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı
"Birbirimizin en büyük destekçisiyiz" Şenay Ekingen, İş Kadınları Derneği Kurucu Başkanı

İhtiyaçları kaynaklarla buluşturabilmek


2005 yılında temellerini attığı b-fit ile birçok kadına kendi işini kurma imkanı veren Bedriye Hülya ile b-fit'in kuruluş sürecini, bu girişim fikrini kısa sürede başarıya ulaştıran faktörleri ve b-fit'in kadın girişimcilere sunduğu faydaları konuştuk...

Kendinizden kısaca bahseder misiniz? 
İzmir Amerikan Lisesi’nden mezun olduktan sonra İşletme ve Psikoloji dallarında lisans ve lisansüstü eğitimimi tamamladım. Turizm sektöründe oteller, restoranlar, seyahat acenteleri, hediyelik eşya dükkanları, tekstil firmaları, ithalat firmaları kurdum ve işlettim. Çeşitli üniversitelerde psikoloji ve iş hayatında girişimcilik ile ilgili eğitimler verdim. 2005 yılında kurduğum b-fit ile kadınların franchising yolu ile kendi işini kurmasını sağlamaya başladım ve yedi yıl gibi bir sürede 214 şubeye 150.000 üyeye ulaştık. 2009 yılında Türkiye’de Endavor Girişimcisi olarak seçildim.

Kendi işinizi kurmaya nasıl karar verdiniz? b-fit ’in kurulma ve büyüme sürecinden biraz bahsedebilir misiniz? Bu süreçte size destek olan kişiler var mıydı? 
Hayatım boyunca ihtiyaçlarla kaynakları birleştirmekten çok mutlu oldum. Bunları kolay yapmamın nedeni gördüğümü ve duyduğumu “Birinin ihtiyacı olur,” diye aklımda tutmaya yönelik olmam. Kurduğum işlere de bu felsefe yansıdı. Amerika’da yaşadığım yıllarda, günde sadece otuz dakikamı egzersize ayırarak çok daha sağlıklı bir yaşamı keşfetmem sonucu “Bu benim işime yaradıysa Türk kadının da işine yarar,” diyerek bende b-fit’i kurma fikrini oluşturdu. Ardından iki yıl boyunca araştırmalar yaptım ve çeşitli eğitimlere katıldım. Ancak önemli olan, Amerika’da 13 milyon kişinin katıldığı bu sistemi Türkiye ve Türk kadınları için uygun bir formata sokmaktı ve bu amaçla hepsi kendi alanında tecrübeli olan beş iş ortağımla birlikte 2005 sonunda çalışmalara başladık. B-fit sisteminin bir üye ve spor salonu ilişkisinden ibaret olmaması gerektiği fikrinde birleştik ve yarattığımız farkındalıkla kadınların hem iş sahibi, hem çalışan, hem de üye olabildiği b-fit markası doğdu.

B-fit kısa sürede “franchise” sayısını artırdı. Kısa sürede bu başarıyı elde etmenizi sağlayan faktörler nelerdir? 
Kadınların hem spor yaparak sağlıklı olması, hem de ekonomik olarak kendilerini bağımsız kılan bir yöntem ile geliştirdiğimiz franchise yönteminin kısa sürede artmasının nedeni b-fit’ in girişimci kadını hiçbir zaman yalnız bırakmaması ve ona her alanda yardımcı olmasıdır. Bunun yanında b-fit franchise sahiplerinin başka franchiselere referans olması da, franchise sayısının  %70 oranında artmasını sağlamıştır. Franchise sistemimizin bu kadar başarılı olmasının sebebi budur.

Yaptığınız işin sosyal sorumluluk yanından bahsedebilir misiniz? 
Bu işin sosyal sorumluluğu öncelikle kadınlara iş kurma imkanı sağlaması. Bu zamana kadar b-fit 250’den fazla girişimci kadına iş fırsatı sağladı. Şubelerde çalışanların da kadın olmasında dolayı kadınlar için istihdam yaratıldı. Ayrıca staj ve part time çalışma modeliyle 200’ den fazla üniversite öğrencisine yardımcı olduk. Bunların yanı sıra b-fit’lerde kadınlar sadece spor yapmıyor, burada yaptıkları aktivite ve projelerle de sosyalleşebilecekleri bir alan yaratılıyor. Örneğin, okudukları kitabın yazarını minder sohbetlerine çağırıp konuşabiliyorlar veya kendi kişisel gelişimleri için çeşitli eğitimler alıyorlar.

Kadın girişimcilerin karşılaştığı / karşılaşabileceği zorluklar nelerdir? Benzeri şekilde iş hayatında kadınları en çok neler zorluyor?
Kadın girişimcilerin karşılaştıkları en büyük sorun ailelerinden, çevrelerinden destek görememesi ve paraya ulaşmalarının zor olmasıdır. Bir fikri olan ya da kendi işini kurmak isteyen kadınlar bu sebeple daha düşünme aşamasında vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Çalışan kadın ise ev ile iş arasında gidip gelirken yoruluyor ve bir gün kendini evde otururken buluyor. Çünkü çocuğuna bakmak ve evin bütün sorumluluğunu almak zorunda kalıyor. Bu gibi etkenlerden dolayı kadınların ne yazık ki iş gücüne katılım oranı her geçen gün düşmektedir.

Kendi işini kurmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? 
Yeni nesil girişimcilerin çoğunlukla yaratıcılık anlamında bir tavsiyeye ihtiyacı yok. Ancak yaptıkları işlerin çevreye ve topluma duyarlı bir zihinsel süreç izlemesinin önemli olduğuna inanıyorum. Batı’ya öykünürken zaman zaman kendi güzel özelliklerimizi yolda bıraktığımızı görüyor ve üzülüyorum. İmece, misafirperverlik, büyüklere saygı vb. kuvvetli olduğumuz kavramları yaşatarak yol almanın genç Türk girişimciliğini ayrı bir yere koyacağına eminim.

Tüm işini kuranlara bir tavsiye vermem gerekse, hazırlık aşamasından iyi araştırma yapmaları ve çevrelerinin negatif etkilerini göz ardı etmeleridir.

HRM Bülten Ocak 2013 ~ İçindekiler:

Giriş yazısı: Özel Sayı: Kadın Girişimciler
"Girişimciliğin istenirse öğrenebilir bir kavram olduğuna inanıyoruz" Özden Anık Tekir, Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Yöneticisi
İhtiyaçları kaynaklarla buluşturabilmek, Bedriye Hülya, b-fit Kurucusu
"Hep çalışmak, hep gelişmek ve hiç yorulmamak..." Işın Yılmaz, Ege Genç İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı
"Birbirimizin en büyük destekçisiyiz" Şenay Ekingen, İş Kadınları Derneği Kurucu Başkanı

2 Ocak 2013 Çarşamba

"Hep çalışmak, hep gelişmek ve hiç yorulmamak..."


Ege Genç İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Işın Yılmaz, profesyonel yaşamda edindiği yedi yıllık deneyimin ardından kendi işini kurma öyküsünü, kadın girişimcilerin karşılaştığı zorlukları ve EGİKAD'ın kadın girişimcilere verdiği destekleri HRM Bülten okurlarıyla paylaştı...


Kendinizden kısaca bahseder misiniz? 

Şu anda başkanı olduğum EGİKAD’da 2,5 yıldır bulunmaktayım. EİB’de on yıl Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyeliği yaptım. EBSO’da iki yıldan bu yana meclis üyesiyim. 144 kişilik mecliste bulunan sadece dört kadından biriyim. Bunların yanı sıra AB Dış İlişkiler Komisyonu'ndayım, İzmir İtalyan Ticaret Odası'nda Yönetim Kurulu üyesiyim. BASİFED’de Yönetim Kurulu’nda saymanım. EGSD’de Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. TAİAD’de üyeyim. DEVAK’ta EBSO'yu temsilen bulunuyorum. Buca Kızılay Yönetim Kurulu'nun kurucu üyesiyim. Slow Food Urla’ya üyeyim. Kınık Organize Sanayi Bölgesinde Mütevelli Heyeti üyesi ve Yönetim Kurulu üyesiyim.

Kendi işinizi kurmaya nasıl karar verdiniz? 
Kendi işimi 1994 yılında ilk kez kurdum. Gordion isminde bir gömlek mağazasıydı. Yedi yıllık profesyonel çalışma hayatım sonrasında artık kendime ait bir işyerim olsun istedim. 2006 yılına kadar Gordion markasının tescilini alarak iki perakende mağazada ve zaman zaman toptan olarak iç piyasada ve Balkan ülkelerine ihracat yaparak sattım. Bu sırada eşim de ortak olduğu gömlek fabrikasından ayrıldı ve bana ortak fabrika kurmayı teklif etti. 26 Haziran 1997 yılında Mergü Tekstil’i kurduk. On beş yıldır Avrupa ve Amerika’ya önce gömlek, sonrasında diğer ürün gruplarını da ilave ederek ihracat yapıyoruz. Bu sırada iç piyasada kendi markamı sürdürmem kolay olmadı. Yurt dışında bulunan firmalara pazarladığım ürünleri dikmeyi tercih ettik. Ama kendi markamı her an tekrar canlandırmayı düşünüyorum.

İşinizi kurma sürecinde ne gibi desteklere ihtiyaç duydunuz? Nereden veya kimlerden destek aldınız?
Maddi destek için elimizdeki birikimleri kullandık. Hiçbir yerden ve hiç kimseden maddi destek almadık. Emin ama yavaş yavaş büyümeyi ve ilerlemeyi tercih ettik. Eleman ihtiyacı, özellikle "yetişmiş makinacı” ihtiyacı duyduk ama hiçbir zaman bundan destek alamadık. Elemanlarımızı da kendimiz yetiştirdik.

Girişimlerde destek almak için neler yapmak gerekiyor? 
Şu anda KOSGEB’in verdiği desteklerden yararlanılıyor. Bunun yanında özellikle kadınlara yönelik girişimcilik desteği veren bankalar var. Eğitilmiş eleman bulmak daima sorun. Ama İşkur’a başvurulduğunda ve belli sayıda kursiyer toplandığında meslek eşleştirme bursları verilebiliyor. Bir de UMEM projesi var. İşyerlerinde eğitilen elemanların yanında meslek liselerinden de yardım alınabilir diye düşünüyorum.

Kadın girişimcilerin karşılaştığı / karşılaşabileceği zorluklar nelerdir? Benzer şekilde iş hayatında kadınları en çok neler zorluyor? 
Finansman, pazar edinme, ev hayatı ve iş hayatı arasında denge kurabilmek. İş hayatında en zor olan işini ve kendini kabul ettirebilmek. Temsil ve karar mercilerinde erbaplar bulunduğundan, kuralları kendileri koyarak, dayanışma içinde oluşturdukları zinciri bozmak istemiyorlar. Kadınları aralarına alarak var olan işleyişin değişmesini istemiyorlar. Kendi şartlarına uygun ayrıcalıklar oluşturarak iş hayatında birtakım avantajlar sağlıyorlar.

EGİKAD olarak kendi işini kurmak isteyen kadınlara destek veriyor musunuz? 
Evet, öncelikle kendi işini kurabilmiş ve sürdürülebilen iş kadını örnekleri olan dernek üyelerinden tavsiyeler alabiliyorlar. KOSGEB vb. kurumların ve bankaların destekleri hakkında bilgilendirmeler ve yönlendirmeler ayarlayabiliyoruz. En önemlisi onlara cesaret veriyor ve devam etmelerini öğütlüyoruz. Ayrıca kuracakları iş kollarıyla bağlantılı olan, bilgili ve birikimli olan kişilerle buluşabilmeleri için elimizdeki adreslerle yönlendirme yapıyoruz.

Kendi işini kurmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? 
Öncelikle çok istemek gerekiyor ve de çok, çok çalışmak! Çalışma hırsı, azim, iyi bir pazar araştırması yapmak, kuracağı iş konusunda bilgi ve tecrübe donanımı taşımak ve de partnerlerini doğru seçmek gerekir. Hayallerini gerçekleştirmek için içindeki heyecanı ve azmi hep diri tutmak, düşünce kalkmayı bilmek, hep gelişmek ve geliştirmek gerek. Hep istemek, hep çalışmak, hep gelişmek ve hiç yorulmamak.

"Birbirimizin en büyük destekçisiyiz"


İş Kadınları Derneği Kurucu Başkanı Şenay Ekingen'e girişimcilik öyküsünü, derneğin faaliyetlerini ve kendi işini kurmak isteyenlere tavsiyelerini sorduk...

Kendinizden kısaca bahseder misiniz? 

Kıbrıs doğumluyum. On yıllık bir memurluk hayatım oldu. 1987 yılından beri kendi kurduğum işletmemde çalışmaktayım. Değişik sivil toplum örgütlerinde görev yaptım ve yapmaktayım.  Bir kısmından bahsetmem gerekirse Dev-İş sendikası, Yurtsever Kadınlar Birliği ve Gençlik Merkezi'nin yanında 2007 yılında kurulan İş Kadınları Derneği'nin kurucuları arasında yer aldım. Yine kurucu başkan olarak iki dönem görev yaptıktan sonra halen derneğin yönetim kurulunda ekonomi komitesinden sorumlu üye olarak görev yapıyorum. Cumhuriyetçi Türk Partisi'nde çeşitli kademelerde bulundum. Kadın Kollarının kurulmasından görev alıp kurucu başkanlık yaptım. Uzun yıllar başkanlık görevini yürüttüm. Halen Parti Meclisi üyesiyim. Evli ve iki çocuk annesiyim.

Kendi işinizi kurmaya nasıl karar verdiniz? 
1977-87 yılları arasında Sanayi Holding işletmelerinde çalıştım. 1986 yılında başlatılan özelleştirme çalışmalarında iki büyük grup halinde çalışanlar işten çıkarıldı. Bu maksatla yapılan çalışmalar yani çalışanı - süresiz izne- gönderme de kriter çoğunlukla ihtiyaç noktasına ve işteki verimlilik performansının değerlendirilmesine dönük değil, siyasi iktidara yakınlığınızla ilintiliydi. Bir yıllık arada siyasi aidiyetim yüzünden ikinci grupta benim de işimi kaybedebileceğimi düşündüm. Sıranın bana da gelmesini beklerken daha özgür olmak adına kendi işimi kurmaya karar verdim.

İşinizi kurma sürecinde ne gibi desteklere ihtiyaç duydunuz? Nereden veya kimlerden destek aldınız?
İşimi kurarken ne yapabileceğimi çok düşündüm. Hem piyasada çok fazla olmayan hem de fazla sermaye istemeyen bir işletmenin hayalini kurdum. Bilgi ve becerilerimi de düşündüm. Yıllar önce el sanatları ile ilgili üst eğitim alıp öğretmen olmak istemiştim ama olmamıştı. Bu dönemi biraz da fırsat bildim ve Kıbrıs el sanatları üretim ve pazarlamasına dönük bir işyeri açarak değerlendirdim. El işlerimizi atalarımızdan miras bulduğumuz gibi aslında sistemi de bir noktada miras bulduk. Asırlardır adamız el işlemeleriyle de ünlüydü ve sürekli üretimi yapılmaktaydı. Turizm, lokomotif ve ana sektör olmasıyla el işlerini de bir anlamda parçası olmasına karar vermemde etkili oldu. Elbette başlangıçta üreticiye ulaşmak için köylerden gelen mesai arkadaşlarımdan destek aldım. Daha sonra ulaştığım ustalardan kumaşı biçme ve desenlerle ilgili destek aldım.

Bu tarz destekler almak için neler yapmak gerekiyor?
Destek almak için öncelikle doğru kişilerden doğru desteği alabilmek adına talepkâr olmalısınız. Öğrendiklerinize yorum katabilmeli ve kıyaslayabilmelisiniz. Bazen doğruya uzun vadede ancak ulaşabilirsiniz. Bizim sektörde ve üretim sisteminde üreticilerin yani kadınların yeri çok önemlidir. Her şeyden önce onlar ailenizin bir parcası gibidir. Ve aslında birbirimizin en büyük destekçisiyiz.

Kadın girişimcilerin karşılaştığı / karşılaşabileceği zorluklar nelerdir? Benzer şekilde iş hayatında kadınları en çok neler zorluyor? 
İş hayatımda sırf kadın olduğum için sorunum oldu diyemem. Bunun sebebi ülkemin demokrat ve laik  bir yapıya sahip olmasıdır. Evdeki sorumluluklar ise kendi doğallığı içinde aile fertleri ile paylaşılarak yürüdü. En zoru, sürekli yenilik ve fark yaratma adına kendi kendimle yarışmamdır.

İş Kadınları Derneği olarak kendi işini kurmak isteyen kadınlara destek veriyor musunuz? 
İş Kadınları Derneği olarak misyonumuz gereği zaten sürekli araştırma ve anketler hazırlıyor ve düzenli olarak ekonomik yaşamın resmini çekiyoruz. Bu genel anlamda makroekonomideki sorunları, gelişmeleri, ihtiyaçları ve beklentileri ortaya koyuyor. Eğitim çalışmaları ve seminerler düzenliyoruz. Dünyadaki son gelişmeleri üyelerimize aktararak yöneticilik bağlamında, bilgi anlamında katkıda bulunmaktayız. Derneğimiz, başarı hikâyelerini öne çıkartmanın genç ve yeni girişimcilere örnek olabileceğini düşünerek iki yıldır Turkcell ile birlikte yılın kadın girişimcilerini seçmektedir. Ayrıca rol model olabilecek kişileri etkinliklerimize konuşmacı olarak davet etmekteyiz.

Kendi işini kurmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz? 
Öncelikle severek, isteyerek çalışacağınız bir iş kolu olabilirse iyi olur diyorum. Elbette piyasa ve ülke ihtiyacına göre geleceği olan bir iş koluna yatırım yapmak veya yönelmek gerek. Kararınızı alırken kendinize güvenmeli, cesur olmalı ve ekip çalışmalarını taşıyabilmelisiniz. Ancak sadece iş kurmamalı hayatta var olabilmek için, aynı zamanda sivil toplum örgütlerinde de görev alabilmeli kişi. Böylece hem beynini dinlendirir ve daha üretken olur hem de sosyal yaşamın da içinde olur. Bu da iş hayatı için bir nefestir.

HRM Bülten Ocak 2013 ~ İçindekiler:

Giriş yazısı: Özel Sayı: Kadın Girişimciler
"Girişimciliğin istenirse öğrenebilir bir kavram olduğuna inanıyoruz" Özden Anık Tekir, Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Yöneticisi
İhtiyaçları kaynaklarla buluşturabilmek, Bedriye Hülya, b-fit Kurucusu
"Hep çalışmak, hep gelişmek ve hiç yorulmamak..." Işın Yılmaz, Ege Genç İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı
"Birbirimizin en büyük destekçisiyiz" Şenay Ekingen, İş Kadınları Derneği Kurucu Başkanı