9 Temmuz 2013 Salı

Ayın Konusu - Madencilik

Merhaba,

Dünya var olduğundan beri yeryüzündeki her canlının muhtaç olduğu doğal kaynaklar, herhalde bugün olduğu kadar hızla tüketilmemişti. Hatta insanoğlu kendi tarihinde hiç bu kadar çelişki ve çaresizlik içinde olmamıştı. Doğal kaynaklara, değerli madenlere, enerjiye sahip olmak için savaşırken diğer taraftan doğayı korumak için bu denli çırpınmamıştı. Bunun bir yanılgı ya da olasılık olduğunu söyleyerek söze devam etmek, her şeyin eskisi gibi olacağını ilan etmek yüreklerimizi nasıl da rahatlatırdı… Oysa Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin açıklamalarına göre dünyada daha önce olmadığı kadar hızlı ve büyük miktarlarda tüketilen doğal kaynaklar son 40 yılda birkaç kat daha artarak tahribata uğramış durumdalar. Özellikle oksijen, su, bitki örtüsü, petrol gibi kaynakların büyük bir hızla azalması, canlıların yaşam alanlarını kısıtlamakta, çevresel felaketlere yol açabilecek iklim değişiklikleri yaratmaktalar. Örneğin içilebilir su, hayatın ana maddesi olmakla kalmayıp; insanların can damarlarından biri olan elektrik enerjisi üretiminde ilk sırada gelmekte.

Kaynaklar bu denli kıtlaştıkça dünyada, küresel rekabet dinamikleri de değişim göstermeye başladı.  Hem şirketler, hem de ülkeler küresel rekabetin değişen dinamiklerine dayanarak farklı çözümler üretmek durumunda kaldılar. Dünyadaki sınırlı enerji ve  kaynaklar üzerinde bugüne kadar olmayan bir sahip olma arzusu ön plana çıktı. Bu gelişmeler madencilik sektörünü de tıpkı enerji sektörü gibi büyük bir ilgi odağı haline getirdi. Bugün madencilik sektörü gelişmiş ülkelerin kalkınmalarında etkili olan en önemli sektörler arasında yer almakta.

Madencilik, tarım sektörüyle birlikte ülkelerin hammadde ihtiyaçlarını sağlayan iki ana üretim alanından birisi haline geldi. Bununla birlikte madencilik sektörünün, istihdam yaratması, enerji ihtiyacını karşılaması,  döviz geliri sağlaması, üretim ve hizmet sektörlerini teşvik etmesi açısından ekonomik anlamda gücü ve önemi giderek arttı. Ülkemiz için de geçerli olan bu durum son yıllarda sektörün yoğun bir şekilde sermaye çekmesiyle kendini gösterdi. Stratejik yeri ve konumu sebebiyle uluslararası aktörler için de önemi artan bir enerji pazarı haline gelen ülkemizde yapılan yeni düzenleme ve girişimler, her geçen gün sektörün gelişmesine de katkı sağladı. Tüm bunların yanı sıra ülkemiz madencilik faaliyetleri yetişmiş insan gücü, üretim, finansman olanakları, bilgi ve tecrübe birikimi, teknoloji gibi kriterler açısından değerlendirildiğinde, dünyadaki madencilik konusunda gelişmiş ülkelerle rekabet etmeye başladı; ancak halen sektörün gelişime açık olan birçok alanı mevcut.

Madencilik sektörünün sıra dışı konuları ve sektörün değerli isimlerinin röportajlarıyla bu ay sizlere yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyoruz. Bu sayımızın da ilgiyle okuyacağınız bir kaynak olması dileğiyle.

Saygılarımızla,


HRM Danışmanlık 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder