9 Aralık 2013 Pazartesi

HRM Röportaj - Marks and Spencer - İk Direktörü

Elçin Dandin kimdir?
Marks and Spencer, İK Direktörü

İngilizce İşletme mezunudur. 13 yıldır İnsan Kaynakları alanında çalışmaktadır. İş hayatıma Seçme&Yerleştirme Danışmanı olarak başlamıştır. Sonrasında ilaç, medikal cihaz ve perakende sektörlerinde uluslararası firmalarda İnsan Kaynakları Departmanları’nda görev almıştır. Son 4 yıldır Marks and Spencer Bölge Ofisi’nde İK Direktörü olarak çalışmaktadır. 140 kadar çalışanıyla Marks and Spencer Bölge Ofisi bugün Avrupa, Türkiye, Kuzey Afrika bölgesindeki giyim ve ev tekstili üretimini ve ürün tedarik zincirini yönetmekte olup, İngiltere merkez ofise bağlı olarak çalışmalarını yürütmektedir.

2013 yılına ait mevcut yatırımlar ve projelerinize ilişkin bilgi verebilir misiniz?

Geçen yılda olduğu gibi bu yıl da çalışanlarımızın bağlılığına ve motivasyonuna yönelik projelere öncelik veriyor olacağız. Organizasyona bağlılığı artıracak, uygulanması kolay ve hızlı sonuç alabileceğimiz projelerle çalışanlarımızın yanında olacağız. İhtiyaç analiziyle başlayacak olan bu projelerde öncelikli hedefimiz sektör dinamikleriyle uyum içinde olması, yenilikçi ve heyecan verici olması. Tekstil sektöründe dinamizmin çok yüksekte olduğunu düşünürsek; özel-iş yaşam dengesine yönelik aktiviteleri ve İK uygulamalarını, sosyal iletişimi artıracak ortamlar sağlamayı ve bir takım jenerasyon çalışmalarını sıralayabiliriz.

Çalışanlarınızın motivasyonunu yükseltmek ve şirkete bağlılığını artırmak için yaptığınız  uygulamalar nelerdir?

2012 yılı boyunca İK performans hedefimizde de yer alan Çalışan Sağlık Programını (Wellthy Program) uyguladık. Program içeriğinde haftada 1 gün Diyetisyen ziyareti ve yine haftada 2 gün ise Pilates/Yoga dersleri hizmetini sunduk. Haftalık olarak sağlıklı yaşama yönelik destekleyici duyurular yolladık ve çalışanlardan olumlu geribildirim aldık.
Yılda 1 kez uygulanan Çalışan Memnuniyet anketinden aldığımız sonuçları Çalışan Temsilcisi toplantılarında tartıştık ve uygulanabilir alternatif çözümleri beraber düşünüp çalışanlara sunmaya çalıştık.
İç iletişimi artırmak amacıyla 3 ayda bir İnsan Kaynakları Gazetesi yayınladık, bu gazete ile çalışanlar büyük resme odaklanmış ve genel olarak M&S dünyasında neler oluyor, neler planlanıyor tüm stratejik gelişmelere haiz oldular.

Tekstil sektöründe faaliyet gösteren şirketler bir taraftan faaliyetlerini sürdürürken, diğer taraftan ‘sosyal sorumlu’ hareket edebiliyorlar mı?  Sosyal sorumluluk projeleriniz varsa nelerdir?

M&S bünyesinde her çalışanın yıllık performans hedefleri arasında da yer alan Gönüllü Gün projesinin uygulanması adına İK olarak hatırlatıcı ve destekleyici bilgilendirmeler yaptık. Biz M&S çalışanları yılda 1 günümüzü sosyal sorumluluk projesine destek vermek amacıyla organizasyon tarafından seçilen çeşitli vakıflarda, derneklerde ve uygun kurumlarda geçiriyor ve sosyal sorumlu olmanın tadını çıkarıyoruz. Bu bazen Türkiye’de doğuda ihtiyacı olan bir okula uygun yardımlar yapmak, bazen kurumlarda aktif çalışmak, bazen de sosyal sorumlu olmanın amacını vurgulayan sunumlar yapmak olarak ifade edilebilir.

Türkiye'de tekstil sektöründe çalışanların sektöre yönelik bilgileri ve becerileri yeterli  midir?

Kesinlikle yeterli görünüyor, bu bilgi beceriler tekstil sektörünün dinamikleri içinde gelişen yenilikçi yaklaşımlar,  teknolojik gelişmeler, bir takım kanunlar ve sosyal gelişmeler ve yetkinlikler çerçevesinde eğitimlerle desteklenmeli ve geliştirilmelidir. Marks and Spencer bu yönde sadece kendi çalışanlarına değil, işbirliği yaptığı tekstil üreticileriyle de karşılıklı yürüttüğü projelerle sektöre değer katmaya, işgücünün bilgi, beceri ve yetkinliklerini artırmaya odaklı çalışmaktadır.

Dünyada tekstil ve hazır giyim sektörü ile Türkiye’yi karşılaştırırsak, bizim rekabetteki yerimizin nerede olduğunu düşünüyorsunuz?


Bugün dünyanın en büyük tekstil ihracatı yapan ükeleri arasında ilk beşteyiz, özellikle Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığı, hızlı imalat yeteneği ama en önemlisi ülkenin tekstil endüstrisinin vertikal olması çok önemli avantajları. Kumaş, aksesuar, düğme, astar vs. hepsi ülke içinde üretilebiliyor, bu da verilen servisi hızlandırıyor ve süreç esnasında kalite odağını yüksekte tutuyor. Türkiye; kaliteli ve yetkin iş gücüyle, ürün çeşitliliğiyle, Avrupa Birliği’nin getirdiği teknik regülasyonlar ve sosyal standartlara hızlı uyumuyla, kaliteli ürün sunmasıyla, kısa sürede ürünü istenen bölgeye ulaştırmasıyla, ülkeler arası ihracata yönelik vergi avantajlarıyla sektörde iyi bir yerde olmaya devam edecek.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder