3 Aralık 2012 Pazartesi

hrm rÖPORTAJ - Logo Business Solutions, Yönetim Kurulu Başkanı

Tuğrul Tekbulut Kimdir?
Logo Business Solutions, Yönetim Kurulu Başkanı

 
Tuğrul Tekbulut, Boğaziçi Üniversite'ni bitirdikten sonra pek çok gencin hayal ettiği bir şeyi yaptı ve kendi şirketini kurdu. 1984 yılında kurduğu Logo Business Solutions isimli şirketiyle, o yıllarda yeni yeni oluşmaya başlayan PC pazarına yazılım üretmek üzere küçük bir girişim olarak işe başlamıştı. Derken şirket büyüdü, halka açıldı. Türkiye'nin ilk yerli yazılım şirketi olarak pek çok ilke imza attı. Ürettiği standart yazılımlarla alanının öncüsü oldu. Ortaya koyduğu başarı, yeni gelecek girişimlere de ışık tuttu.
2000 yılında Gebze Organize Sanayi Bölgesinde 10 bin metrekare kapalı alana "beyin fabrikası" olarak adlandırılan LBS tesislerini kurdu. 2006-2009 yılları arasında TÜBİSAD’ın başkanlığını yaptı. 2008 yılından beri Logo Elektronik Ticaret Hizmetleri AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Türkiye’nin Bill Gates’i olarak anılır.

1)    2013 yılına ait mevcut yatırımlar ve projelerinize ilişkin bilgi verebilir misiniz?
Şirketimiz uzun yıllar argeye yüksek oranlarda harcama yapmıştır. Logo Yazılım cirosuna göre arge harcamalarında Türkiye birinciliğini yıllardır bırakmamaktadır. Argeye vermiş olduğumuz yatırımların karşılığını almaya başladık ve geçtiğimiz üç yıldır %50 ve üzerinde bir büyüme gösteriyoruz. Büyümemizin 2013 yılında da süreceğini düşünüyoruz. Yurtdışı açılımlarımızla, Avrupa’nın doğusunda, Asya’nın batısında güçlü bir bölgesel bir yazılım markası olmayı hedefliyoruz.
2)    Çalışanlarınızın motivasyonunu yükseltmek ve şirkete bağlılığını artırmak için       yaptığınız  uygulamalar nelerdir?
Şirketimizde çalışan motivasyonunu sağlayan temel faktörün yakın ve samimi aile kültürü olduğunu düşünüyoruz. Yöneticiler tarafından sürdürülen açık kapı politikası, bilgi sistemlerinin etkin kullanımı ile sağlanan yatay organizasyon iç iletişimi ve dayanışmayı artırıyor. Bu kültürün adil ücret ve terfi politikaları, tanımlı, kurumsal İK süreçleri ile birleşmesinden ise çalışan mutluluğunu, bağlılığını ve verimliliğini sağlayan bir iş ortamı doğuyor.  
Bilişim sektörünün yetkin eleman ihtiyacı sürekli arttığı için kuruluşların yetenekleri çekmek ve kaybetmemek gibi büyük bir problemi var. Biz kendi elemanımızı yetiştiriyoruz, süreç içinde şirket kültürümüze bağlayarak elde tutmaya çalışıyoruz. Yeni şeyler yapmak isteyen, kendi işini kurmak isteyen arkadaşlarımıza yardımcı ve yol gösterici oluyoruz. Logosfer dediğimiz Logo ekosistemi bizden ayrılan iş arkadaşlarımızla kurduğumuz iş ortaklıkları ile gelişti.

3)    Logo Yazılım olarak insan kaynakları uygulamalarınızda gerçekleştirdiğiniz            yenilikler, varsa örnek çalışmalarınız nelerdir?
Logo Yazılım’da İK süreçlerini doğal olarak kendi geliştirdiğimiz İK ürünleri ile yürütüyoruz. Bu nedenle İK süreçlerinde bilgi teknolojlerinin kullanımını bir yenilik olarak anlatamayacağım. Bununla birlikte mobil teknolojilerden yoğun olarak yararlanmaya başladığımızı söyleyebilirim.
Şirketimizin iddialı bir yelken takımı ve Logo adlı bir yarış teknesi var. Hemen hemen her çalışanımız bu teknede yılda en az bir faaliyete profesyonel yelkencilerle katılarak, risk yönetimi, takım çalışması, kriz yönetimi gibi kavramları yaşayarak öğrenebiliyor.
 Psikolojik analizlere ve yeni alınan kişilerin şirketle uyum sürecine daha dikkatle eğiliyoruz. Yeni alınan bir elemanla ilk iki haftası, ilk iki ayı gibi geri besleme görüşmeleri yapıyoruz. Sonrasında da altı ayda bir görüşme yaparak birebir iletişimi sürdürüyor, politikalarımıza yön veriyoruz.
Bu çalışmaların temel nedeni,  baby boom kuşağı tarafından kurulmuş,  X kuşağı tarafından büyütülmüş bu kurumun başarısını sürdürebilmesinin en temel koşulunun şu andaki en büyük eleman kaynağını oluşturan Y kuşağını anlamaktan geçtiğine inanmamızdır. Bir büyük bilinmezi anlamanın en iyi yolu da ondan küçük örnekler almak, üzerinde inceleme ve denemeler yapmak ve sık aralıklarla irdelemekten geçiyor. Büyümemizi sürdürmemiz Y kuşağının yetenekli bireylerini kurumumuza çekebilmekten ve bağlılığını sağlamaktan geçecek.

4) Logo Yazılım olarak dış kaynak kullandığınız alanlar nelerdir? Dış kaynak kullanımının sağladığı faydaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şirketimiz güvenlik, temizlik ve yemek ihizmetleri için dış kaynak kullanmaktadır. Çözüm ortaklarımızla birlikte ürün geliştirme faaliyetlerimiz de dış kaynakgibi düşünülebilir ama dış kaynak kullanımından daaha da ileri bir çalışma düzenidir.

5)    Size göre Türkiye’deki bilişim sektörünün önündeki en büyük engel nelerdir?

Türkiye’de bilişim sektörünün en büyük sorunu telekom hizmetlerin dışarıda tutarsak yerel katma değerinin eksikliğidir. Bu eksikliğin doolabilmesi için üretim yatırımlarına ihiityacımız var. Bu yatırımlar için de yenilikçi iyi eğitimli genç yaratıcı bir eleman kapasitesine ihtiyaç var. Yanlış eğitim politikaları nedeniyle bu sektörde istenilen düzeyde değiliz. Bu konu yumurta tavuk gibi yatırımcılar iyi eğitimli, personel kapasitesine bakıyorlar. Bunların en azından bölgeler bazında poltikalandırılması lazım.

6) Türkiye’de bilişim sektörünün en büyük sorunlarından birinin güvenlik olduğunu varsayarsak bununla ilgili geliştirdiğiniz çözümler var mıdır?
Bilişimin hayatımızın her yerine girmesiyle birlikte güvenlik, mahremiyet gibi kavramların önemi arttı. Biz de başta kendi müşterilerimize destek olabilecek, siber güvenlik temalı bir girişim içindeyiz. Kötü niyetli, faaliyet durdurucu, zarar verici siber saldırılara karşı korunma ve savunma, özel bilgilerin gizliliği ve güvenliği konularında çalışmak, yeni ürünler, hizmetler geliştirmek, eğitimler yapmayı planlıyoruz. 2013 yılının son çeyreğinden itibaren etkin bir şekilde pazarda olacağımızı düşünüyorum.

7)  Esneklik ve rahatlık gerçekten bilişim sektörünün vazgeçilmezi midir? Bunlar olmadan yaratıcılık olmaz mı?

Yaratıcılık için esneklik ve rahatlığın gerekli olduğunu düşünüyorum. Ancak esnek ve rahat bir çalışma ortamı sağlamak yaratıcılık için yeterli değil. Bu ortamı değerlendirebilmek için yaratcı bireylere ve yaratcılığı destekleyen iş süreçlerine ve liderliğe ihtiyaç var. Maalesef yaratıcılığı özendiren bir toplum değiliz. Oysa yüksek katma değerli bir ekonomiye geçebilmek için yaratıcılığa ihtiyacımız var. Bu süreç kırmakta zorlandığımız bir kısır döngü oluşturuyor. Yaratıcılığın ortaya çıkabilmesi için yaratıcı liderlik yapmak, somut başarılı örnekler ortaya koymak lazım.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder