16 Ekim 2015 Cuma

NÖROLOJİ BİLİMİ

                                                NÖROLOJİ BİLİMİ  

Nöroloji bilimi olarak da bilinen sinir bilimi, sinir sisteminin nasıl geliştiğiyle , sinir sisteminin yapısıyla  ve neler yaptığı ile ilgili çalışmalardır.Nöroloji bilimi beyne, beynin davranışlarına ve beynin bilişsel işlevler üzerindeki etkisine odaklanır. Sadece normal işleyen sinir sistemi ile ilgili değil, aynı zamanda nörolojik, psikiyatrik ve nöro gelişimsel bozukluklara sahip insanlarda,sinir sisteminin neler yaptığı ile de ilgilidir.
Nöroloji geleneksel olarak biyolojinin alt bilimi olarak sınıflandırılır. Aynı zamanda bu günlerde nöro bilimi matematik, dilbilimi, mühendislik, bilgisayar bilimi, kimya, felsefe, psikoloji ve tıp gibi diğer bilimlerle yakın bağlantı kuran bir bilimler arası disiplindir. Birçok araştırmacı nöroloji biliminin aynı zamanda bir nörobiyoloji olduğunu söyler. Fakat nöroloji bilimi sinir sistemindeki hiçbir konuya direk atıfta bulunmaz iken nörobiyoloji sinir sistemindeki biolojiye bakar.
Günümüz nöro bilimcileri eskiye göre daha geniş kapsamlı alanlarla ilgilidirler.
Bunlar sinir sistemindeki hücre, fonksiyonel evrimsel, hesaplama, moleküler, hücresel ve tıbbi yönlerdir. Medilexicon’nun sağlık sözlüğüne göre nöroloji bilimi sinir sistemindeki yapı, fonksiyon, kimya, farmakoloji, klinik değerlendirmelerle ilgili bilimsel bir disiplindir. 

                                        NÖROLOJİ BİLİMİNİN TARİHÇESİ

Eski Mısırlılar zekanın yerinin kalp olduğunu düşünür. Mumyalama işlemi sırasında, beyini vücuttan kaldırırlar ancak kalbi vücutta bırakırlar.
Beyin üzerinde yazılmış en erken yazılar 1.700 M.Ö. Edwin Smith tarafından bulunan cerrahi papirüs yazılarıdır. Kafa yaralarına ve kafatasında kırıklara sahip iki kişinin, belirtileri, tanılarını ve muhtemel sonuçlarını tarif eden yazarlar   "beyin",  kelimesini yazılarında sekiz kez kullanmıştır.
Papirüs, papirüs bitkisinden yapılan Eski Mısır’a ait bir kağıt formudur. Bitki, Nil Nehri yanındaki yabani otlaklarda yetişir. -Bitki kağıt yapmak için yetiştirimiştir.-
Bir Amerikan antikacı ve koleksiyoncu olan Edwin Smith (1822-1906) Papirüs adını vermiştir.


M.Ö 1700 Edwin Smith Cerrahi Papirusunda geçen, gizli simge yazısı ile  beyin kelimesinin şekli.
M.Ö. 500 civarlarda, Beyin üzerinde farklı görünümler Eski Yunanistan'da ortaya çıkmaya başladı. Pisagor'un bir öğrencisi olduğuna inanılan Alcmaeon, zihnin beyin olduğunu yazdı; muhtemelen yazılı olarak fikrini ifade eden tarihte ilk kişi oldu. Hemen ardından Hippocrates beynin zekanın yerinde olduğunu söyleyerek onu izledi.

Daha sonra, Aristo (M.Ö. 384-322), Yunan filozof ve bilge, beyin kan soğutma mekanizması olduğunu söyleyerek devam etti. Bizim beyinlerimizin, sıcak kanı soğuttuğu ve  kanın sıcaklığını önlediği için, hayvanlara göre daha rasyonel davrandığımızı savunmuştur.

Yunan doktoru olan Calcedonia Herofilus (330-M.Ö. 250), ve Yunan anatomist ve kraliyet doktoru Erasistratus (circa. 300-240 BC), beyin ve sinir sistemi anatomisi için önemli katkıları olduğu biliniyor. Bergamalı Galen (129-dolaylarında. 200), Roma'da çalışmış bir Yunan anatomist olup beyinden daha yoğun olan beyincik, kasları kontrol ederken, beynin yumuşak olduğunu ve  bu sebeple duyuların yer aldığı beyinin işlediğini  belirtmiştir.
Mikroskop - muhtemelen 1590 yılında Hollanda'da icat edildi beyni çok daha derin bir şekilde anlamaya izin verdi.
1980'lerin sonlarında, Gamillo Golgi ( 1843-1926 ) bir İtalyan doktor, patolog ve bilim adamı, tek nöronların neye benzediğini göstermek için gümüş kromat tuzu kullandı. Santiago Ramón y Cajal (1852-1934) , bir İspanyol patolog, histolojist ve nörolog, Golgi’nin çalışmalarını aldı ve nöron doktrini oluşturdu  - hipotezi nöron, beynin fonksiyonel birimidir -. 1906 yılında, Golgi ve  Cajal’e  beyindeki nöronları sınıflandırılması ve geniş çalışmaları ile Nobel  tıp ödülü verildi.

YİRMİNCİYUZYIL VE GÜNÜMÜZDE NÖROLOJİ BİLİMİ

1950’lerden bu yana, sinir sistemindeki bilimsel araştırmalar esas alınarak, hesaplamalı nörobilim, elektrofizyoloji ve moleküler biyoloji gibi ilgili alanlarda büyük gelişmeler kaydedildi. Nöro bilim adamları sinir sisteminin yapısını, fonksiyonlarını, gelişimini ve anormalliklerini incelemeyi başardı.

MODERN SİNİR BİLİMİNİN UZMANLIK ALANLARI

Sinir biliminin, araştırma ve çalışma konularına göre kategorize edilmiş branşları;
Duyuşsal Sinirbilim
Davranışsal Sinirbilim
Hücresel Sinirbilim
Klinik Sinirbilim
Bilişsel Sinirbilim
Hesaplamalı Sinirbilim
Kültürel Sinirbilim
Gelişimsel Sinirbilim
Moleküler Sinirbilim
Nöromühendislik
Nörogörüntüleme
Nöroinformatik
Nörolinguistik
Nöropsikoloji
Paleonöroloji
Sosyal Sinirbilim
Sistemsel Sinirbilim

NÖROLOJİ BİLİMİNDEKİ SON ARAŞTIRMALAR

Özel bir hücre ile omurga yenileme -Welcome Trust - MRC Cambridge bilim adamları Hücre Enstitüsü, Cambridge Üniversitesi, omurilik yaralanmaları olan köpekleri yeniden yardımsız yürütmeyi başardı. Bilim adamları, kritik omurilik yaralanmasına sahip 34 tane köpeği Beyin dergisine rapor etti. Bu köpeklerin hiçbiri gerideki bacaklarını kullanamıyor,  arka ayakları ve çevresinde hiçbir duygu hissedemiyorlardı. Köpeklerin çoğu, özelikle Dachshunds  cinsi vardır ki, omurilik yaralanmalarına eğimlidir. Köpeklerdeki  bir disk kayması insanların aksine, omuriliğe zarar olasılığı vardır.
Bu deneyde Köpekler iki gruba ayrıldı. Gruplardan birine hücrelerinde bulunan (plasebo ) sıvısı enjekte edildi. Diğer gruba ise kendi burun astar koku sallamadaki hücreler enjekte edildi.
Diğer grubun aksine burun astarı koku salma hücreleri enjekte edilen köpekler, arka ayaklarını kullanıp, onlar ile ön ayaklarını koordine etmeyi başardı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder