HRM Ayın Konusu - Tekstil
Giysilerimiz, kendimizi
en doğrudan ifade biçimlerimizden biri. Hayatımız boyunca biriktirdiğimiz deneyimler,
yetiştiğimiz kültür ve bunlarla şekillenen kişilik özelliklerimiz giyim
tarzımızı belirliyor. Bir de tabii ki, o günkü ruh halimiz. Kişi, genellikle
koyu renkler giyen biriyse örneğin, bir sabah içinde öyle bir neşe hissediyor
ki, boynuna zümrüt yeşili bir fular iliştiriveriyor. Bir yandan da
giydiklerimiz hem kendi ruh halimizi hem de dışarıya verdiğimiz imajı
etkiliyor. Diyelim ki o sabah şirketiniz için önemli bir müşteriye sunum
yapacaksınız fakat kendinizi halsiz ve isteksiz hissediyorsunuz, bir terslik
çıkacak diye ödünüz kopuyor. Malum iş hayatı, bu hislerinizi açıklıkla ifade
etme şansınız büyük olasılıkla yok. Onun yerine birkaç saatliğine de olsa “kendine
güveni tam, canlı ve tam anlamıyla ışıltılı” görünmeniz gerekiyor. İşte tam bu
noktada kıyafet seçiminiz, en azından ilk izlenim anlamında sizi kurtarıveriyor.
Örneğin, siyah ceketin içinden görünen parlak kırmızı bir kravat ve tabii ki o
cekete yakışan dimdik bir duruş, yalnızca dışarıya değil kendi içinize de güven
aşılıyor.
Sihir gibi, değil mi?
Kaç kere kendinizi bir hazır giyim reyonunda bir noktaya kilitlenmiş “İşte bu!”
diyerek, bir başkası için sıradan görünebilecek bir hırkaya, bir pantolona ya
da bir çift eldivene uzanırken buldunuz? Sanki söz konusu markanın tasarımcısı
tüm benliğinizi masasındaki çizim kâğıtlarına yatırmış ve o giysiyi ya da
aksesuarı ortaya çıkarmıştır. Hele modacılar, bir yıl önce aklımızın ucundan
geçmeyen etek boylarını, pantolon askılarını, ceket yakalarını nasıl da
yakıştırıverirler üzerimize…
Tekstil ve hazır giyim
sektörünün canlılığını yitirmemesi bu yüzden belki. Kendimizi arayışımız,
içimizde gerçekleştirdiğimiz gelişimleri dışarıya yansıtma ihtiyacımız sürdükçe
tekstil dünyası da yenilikleriyle bize çözümler sunmaya devam edecek. Üstelik bu
sektör yalnızca kişisel beğenilerimizi karşılamıyor, aynı zamanda ülke
ekonomisine ve istihdamına katkı sağlayan lokomotif sektörlerin arasında yer
alıyor. Peki, tasarım ve kalitesiyle uluslararası platformlarda ismimizi
duyuran, sunduğu geniş ürün yelpazesiyle her zevke hitap etmeyi başaran
markaların esas sırrı ne olabilir? Yanıt, tahmin edebileceğiniz gibi insan
kaynağında yatıyor.
HRM Bülten olarak Şubat
sayımızda merceğimizi bu sihirli dünyanın insan gücüne tuttuk. Tasarımcısından
mağaza müdürüne, satış elemanından marka yöneticisine tekstil şirketlerinin
çalışanlarında aradığı yetkinlikleri, sektörde öne çıkan insan kaynakları
uygulamalarını ve bu alanda başarılı olmanın sırrını araştırdık. Keyifle
okuyacağınızı umuyoruz.
Saygılarımızla,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder