NÖROLOJİ BİLİMİ
Nöroloji bilimi olarak da bilinen sinir bilimi, sinir
sisteminin nasıl geliştiğiyle , sinir sisteminin yapısıyla ve neler yaptığı ile ilgili çalışmalardır.Nöroloji
bilimi beyne, beynin davranışlarına ve beynin bilişsel işlevler üzerindeki
etkisine odaklanır. Sadece normal işleyen sinir sistemi ile ilgili değil, aynı
zamanda nörolojik, psikiyatrik ve nöro gelişimsel bozukluklara sahip
insanlarda,sinir sisteminin neler yaptığı ile de ilgilidir.
Nöroloji geleneksel olarak biyolojinin alt bilimi
olarak sınıflandırılır. Aynı zamanda bu günlerde nöro bilimi matematik,
dilbilimi, mühendislik, bilgisayar bilimi, kimya, felsefe, psikoloji ve tıp
gibi diğer bilimlerle yakın bağlantı kuran bir bilimler arası disiplindir. Birçok
araştırmacı nöroloji biliminin aynı zamanda bir nörobiyoloji olduğunu söyler.
Fakat nöroloji bilimi sinir sistemindeki hiçbir konuya direk atıfta bulunmaz
iken nörobiyoloji sinir sistemindeki biolojiye bakar.
Günümüz nöro bilimcileri eskiye göre daha geniş
kapsamlı alanlarla ilgilidirler.
Bunlar sinir sistemindeki hücre, fonksiyonel
evrimsel, hesaplama, moleküler, hücresel ve tıbbi yönlerdir. Medilexicon’nun
sağlık sözlüğüne göre nöroloji bilimi sinir sistemindeki yapı, fonksiyon,
kimya, farmakoloji, klinik değerlendirmelerle ilgili bilimsel bir disiplindir.
NÖROLOJİ BİLİMİNİN TARİHÇESİ
Eski Mısırlılar zekanın yerinin kalp olduğunu düşünür. Mumyalama işlemi
sırasında, beyini vücuttan kaldırırlar ancak kalbi vücutta bırakırlar.
Beyin üzerinde yazılmış en erken yazılar 1.700 M.Ö. Edwin Smith tarafından
bulunan cerrahi papirüs yazılarıdır. Kafa yaralarına ve kafatasında kırıklara
sahip iki kişinin, belirtileri, tanılarını ve muhtemel sonuçlarını tarif eden
yazarlar "beyin", kelimesini yazılarında sekiz kez kullanmıştır.
Papirüs, papirüs bitkisinden yapılan Eski Mısır’a ait bir kağıt formudur. Bitki,
Nil Nehri yanındaki yabani otlaklarda yetişir. -Bitki kağıt yapmak için
yetiştirimiştir.-
Bir Amerikan antikacı ve koleksiyoncu olan Edwin Smith (1822-1906) Papirüs adını
vermiştir.
M.Ö 1700 Edwin Smith Cerrahi Papirusunda geçen, gizli simge yazısı ile beyin kelimesinin şekli.
M.Ö. 500 civarlarda, Beyin üzerinde farklı görünümler Eski Yunanistan'da ortaya
çıkmaya başladı. Pisagor'un bir öğrencisi olduğuna inanılan Alcmaeon, zihnin
beyin olduğunu yazdı; muhtemelen yazılı olarak fikrini ifade eden tarihte ilk
kişi oldu. Hemen ardından Hippocrates beynin zekanın yerinde olduğunu
söyleyerek onu izledi.
Daha sonra, Aristo (M.Ö. 384-322), Yunan filozof ve bilge, beyin kan
soğutma mekanizması olduğunu söyleyerek devam etti. Bizim beyinlerimizin, sıcak
kanı soğuttuğu ve kanın sıcaklığını
önlediği için, hayvanlara göre daha rasyonel davrandığımızı savunmuştur.
Yunan doktoru olan Calcedonia Herofilus (330-M.Ö. 250), ve Yunan anatomist
ve kraliyet doktoru Erasistratus (circa. 300-240 BC), beyin ve sinir sistemi
anatomisi için önemli katkıları olduğu biliniyor. Bergamalı Galen
(129-dolaylarında. 200), Roma'da çalışmış bir Yunan anatomist olup beyinden
daha yoğun olan beyincik, kasları kontrol ederken, beynin yumuşak olduğunu
ve bu sebeple duyuların yer aldığı
beyinin işlediğini belirtmiştir.
Mikroskop - muhtemelen 1590 yılında Hollanda'da icat edildi beyni çok daha
derin bir şekilde anlamaya izin verdi.
1980'lerin sonlarında, Gamillo Golgi ( 1843-1926 ) bir İtalyan doktor,
patolog ve bilim adamı, tek nöronların neye benzediğini göstermek için gümüş
kromat tuzu kullandı. Santiago Ramón y Cajal (1852-1934) , bir İspanyol
patolog, histolojist ve nörolog, Golgi’nin çalışmalarını aldı ve nöron doktrini
oluşturdu - hipotezi nöron, beynin fonksiyonel
birimidir -. 1906 yılında, Golgi ve Cajal’e
beyindeki nöronları sınıflandırılması ve geniş çalışmaları ile Nobel tıp ödülü verildi.
YİRMİNCİYUZYIL VE
GÜNÜMÜZDE NÖROLOJİ BİLİMİ
1950’lerden bu yana, sinir sistemindeki bilimsel araştırmalar esas alınarak,
hesaplamalı nörobilim, elektrofizyoloji ve moleküler biyoloji gibi ilgili
alanlarda büyük gelişmeler kaydedildi. Nöro bilim adamları sinir sisteminin
yapısını, fonksiyonlarını, gelişimini ve anormalliklerini incelemeyi başardı.
MODERN SİNİR BİLİMİNİN UZMANLIK ALANLARI
Sinir biliminin, araştırma ve çalışma konularına göre
kategorize edilmiş branşları;
Duyuşsal Sinirbilim
Davranışsal Sinirbilim
Hücresel Sinirbilim
Klinik Sinirbilim
Bilişsel Sinirbilim
Hesaplamalı Sinirbilim
Kültürel Sinirbilim
Gelişimsel Sinirbilim
Moleküler Sinirbilim
Nöromühendislik
Nörogörüntüleme
Nöroinformatik
Nörolinguistik
Nöropsikoloji
Paleonöroloji
Sosyal Sinirbilim
Sistemsel Sinirbilim
NÖROLOJİ BİLİMİNDEKİ SON
ARAŞTIRMALAR
Özel bir hücre ile omurga yenileme -Welcome Trust - MRC Cambridge bilim
adamları Hücre Enstitüsü, Cambridge Üniversitesi, omurilik yaralanmaları olan
köpekleri yeniden yardımsız yürütmeyi başardı. Bilim adamları, kritik omurilik
yaralanmasına sahip 34 tane köpeği Beyin dergisine rapor etti. Bu köpeklerin
hiçbiri gerideki bacaklarını kullanamıyor, arka ayakları ve çevresinde hiçbir duygu
hissedemiyorlardı. Köpeklerin çoğu, özelikle Dachshunds cinsi vardır ki, omurilik yaralanmalarına
eğimlidir. Köpeklerdeki bir disk kayması
insanların aksine, omuriliğe zarar olasılığı vardır.
Bu deneyde Köpekler iki gruba ayrıldı. Gruplardan birine hücrelerinde
bulunan (plasebo ) sıvısı enjekte edildi. Diğer gruba ise kendi burun astar
koku sallamadaki hücreler enjekte edildi.
Diğer grubun aksine burun astarı koku salma hücreleri enjekte edilen köpekler,
arka ayaklarını kullanıp, onlar ile ön ayaklarını koordine etmeyi başardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder