Dr. Cenk Tezcan Kimdir?
BeWell Kurucu Ortağı, Tıp Bilişimcisi
Türkiye
Fütüristler Derneği, Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi
Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesinden mezun oldu. Siyasal Bilgiler Fakültesinde İşletme Yönetimi
Programını tamamladı. Marquette Hellige, Meteksan Sistem ve Intel
firmalarında, tıbbi cihaz, anahtar teslimi hastane ve tıp bilişimi konularında
çalıştı. Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve çeşitli Bakanlıkların
Danışmanlığı görevlerinde bulundu. TUSİAD’a Mobil Sağlık raporu yazıyor ve
mobil sağlık pilot projesinde SGK’ya danışmanlık veriyor. TRT’de fütürizm
üzerine 13 dizilik bir televizyon programını hem yönetti, hem sundu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsünde lisans üstü
öğrencilere “Executive Medical Informatics” ve “Future Studies” dersi veriyor.
Mobil sağlık ve Sağlığın geleceği konularında çok sayıda konuşma ve makale sahibi.
Yazılarını www.cenktezcan.com adresinde derliyor.
SAĞLIK DÜNYASINA FÜTÜRİSTİK BİR BAKIŞ
Yüzyıllardır
süregelen ve Hastane/Doktor üzerine kurulu sağlık sistemi; refah düzeyinin dünya
seviyesinde artması, özellikle bilişim ve iletişim teknolojilerinin hız, boyut
ve menzil kapsamında gösterdiği çok hızlı gelişim, bunun genomik çalışmalara
yansıması ve internet kullanımının yaygınlaşması; 21. Yüzyıl başında sağlık
anlayışımızı ve sunumunu kökünden değiştirecek büyük bir transformasyonun başlamasına
sebebiyet vermiştir. Bu durum, hastane ve
doktor odaklı bir sağlık sisteminin birey (burada sadece hasta kavramından
bahsetmiyorum) odaklı bir hale geleceğini ve sağlığın “kişiselleşeceğini”
gösteriyor. Kişiselleşen sağlık kavramı; sadece hasta olduğunda sağlık
sistemine başvuran ve sağlığı konusunda takip edilemeyen günümüz pasif bireyinin,
kendi sağlığıyla ilgili sorumluluk alan, sağlıklı yaşamaya, hasta olmamaya özen
gösteren, sağlık verilerini yanında taşıyan, gerektiğinde hastalığıyla ilgili
verilerin 7/24 kontrol altında tutulduğu proaktif bir yaklaşım sergileyen bir
bireye dönüşmesini betimliyor. Bu tanımla birlikte; internet (bilgiye ulaşımın
kolaylaşması) ve sosyal medya sayesinde sağlığı ve hastalıkları konusunda daha
fazla bilgilenen ve bilinçlenen bir toplumun daha kaliteli ve hızlı bir hizmet
için geliştireceği talep, teknolojinin ve yeni işletme trendlerinin de buna
vereceği cevap, geleceğin sağlık sistemini belirleyen göstergeler olarak
karşımıza çıkacaktır.
Gelecekle ilgili uzgörülerde
bulunmak her zaman zor olagelmiş, uzgörücüler çağlar boyunca pek fazla ciddiye
alınmamış, çoğu zaman çoğunluk tarafından müstehzi bir gülümseme ile karşılanmıştır.
Pozitif bir düşünce sistematiği olan Fütüristik çalışmalar, geleceği tahmin
etmekten öte, megatrendleri gözlemleyerek hedeflenen geleceğin yaratılması için
çaba göstermeyi, senaryolar üretmeyi ve hedeflenen/tercih edilen geleceğe
ulaşma yolunda ciddi çalışmalar yapmayı gerektiren çokbilimli bir sistemdir. Teknolojik
gelişmenin geçtiğimiz 30 senede sürekli yükselen ivmesini göz önüne alarak
gelecekle ilgili gerçekçi uzgörülerde bulunmak olasıdır. Bu sayede bilimkurgu
gibi görünen bir çok önermenin, çok uzun olmayan bir gelecekte gerçek bilim
olduğunu gözlemleme şansına sahip olabiliriz. Bu yazıda, Sara O’Marberry gibi
inovatif bir hastane mimarından, David Ellis ve James Rifkin gibi fütüristlerden
de esintiler bulacaksınız.
Sağlığın
geleceğini konuşurken aşağıdaki gelişmelerin lokomotif etkisi göz önünde
bulundurulmalıdır;
- Fotonik, biyolojik, moleküler, atomik
ve kuantum bilişim mimarileri
- Yapay zeka, sanal gerçeklik, robotik
uygulamalar, nanoteknoloji
- Ses tanıma uygulamaları, veri tabanı/veri
madenciliği çalışmaları, akıllı kartlar
- Biyoteknoloji, gen ve kök hücre
çalışmaları, suni organlar, suni ekstremiteler
- Kontrollü sinir hücreleri üretimi,
nöral çip implantları
- Telesağlık, mobil sağlık uygulamaları
Teknolojik
gelişmeler beraberinde her zaman organizasyonal (ve bireysel) gelişmeyi de
gerektirir. Bu cümleden olmak üzere; çok hızlı değişen teknolojinin etkili
şekilde kullanılmasının, kullanıcına oluşturulacak olumlu davranış değişikliğini
ile orantılı olacağını söylemek durumundayız. Bu nedenle, hastanın veya
sağlıklı bireyin yenilikler hakkında bilinçlendirilmesi, farkındalığının
artırılması gereksinim haline gelmektedir. Sağlık okuryazarlığını da kapsayan
bu süreç ancak “Sağlık iletişimcilerinin” etkin ve doğru destekleri ile mümkün
olabilecektir.
Sağlık dünyasında
yaşanan transformasyon, sisteme yeni oyuncuların da girmesine sebep olacaktır.
Telefon operatörleri, çağrı merkezleri, mobil sağlık kuruluşları, sağlık
sigorta firmaları, eczaneler, konuyla ilgili sivil toplum örgütleri; eskiye
kıyasla çok daha etkin hizmet sunucuları olarak karşımıza çıkacaklardır.
Teknolojideki
gelişmeleri ön planda tutarak ve bahsedilecek uygulama modellerinden
bazılarının deneme fazında sağlık kurumlarında uygulanmaya başlandığını
hatırlatarak sağlığın gelecek yansımalarını 3 başlık altında ele almayı
düşünüyorum;
1) Kişisel Sağlık
2) Gelecekte Hastaneler
3) Tıpta Beklenen Gelişmeler
1. KİŞİSEL SAĞLIK
Sağlığın kişiselleşeceği
kavramı, bireylerin kendi sağlıklarından daha fazla sorumluluk almaları,
sağlıklarını korumada ve hastalıkları ile başa çıkmada kendi inisiyatiflerini
kullanabilme yeteneğini kazanmalarıdır. Sağlığın kişiselleşmesi 3 değişik
uygulama modelini gündeme getirecektir;
1. Kronik
Hastalık Yönetimi;
Nüfus yaşlandıkça
artmakta olan kronik hastalıklarla baş etmenin önemli bir yolu, hastaları evde
ve iş yerlerinde kontrol altında tutarak hem yaşam kalitelerini artırmak, hem
de işgücü kayıplarını azaltmaktır.
2. Bağımsız
Yaşama;
65 yaş üstü,
belli motor fonksiyonlarını yitirmiş yaşlı nüfus ile engellilerin yaşam
kalitelerini ve bağımsızlıklarını korumalarına yönelik olarak bilişim ve
iletişim teknolojilerinin, sensörlerin ve erken uyarı sistemlerinin
kullanılmasıdır
3. Wellness
(İyilik halinin sürdürülmesi)
Diğer yandan, sağlıklı
ve genç nüfus ise, sağlıklarını korumak, zindeliklerini, formlarını ve
güzelliklerini devam ettirmek adına, özel geliştirilmiş bilişim ve iletişim
aygıtlarını gelecekte sık olarak kullanacaklardır.
2. GELECEKTE HASTANELER
Teknolojideki
gelişmeler, hastanelerde de operasyonel anlamda ve uygulama modellerinde birçok
değişikliği gündeme getirecektir. Geleceğin hastanesi daha çok ‘entegre
dijital’ bir yapıya kavuşacaktır. Bu da kültürel açıdan rollerin değişmesine,
profesyonelleşmeye ve otelcilik hizmetlerinin ön plana çıkmasına sebep
olacaktır.
3. TIPTA BEKLENEN GELİŞMELER
Tıpta Yakın Gelecek Trendleri; (2030 senesine
kadar)
-
Sağlık sektöründe
çalışan pek çok beyaz yakalı çalışanın hatta doktor ve hemşirenin işlevini
görebilecek yapay zekalar üretilecek, (Bu durum hiç bir zaman doktor ve
hemşirenin önemini azaltmayacaktır)
-
Nanoteknolojik
üretim süreçleri sayesinde, vücuda uygulandığında medikal ve cerrahi amaçlı
kullanılacak otomatik cihazlar üretilecek,
-
Robotlar
bizlerden daha iyi görme, duyma, koku alma ve dokunarak hissetme
kabiliyetlerine haiz olacaklar ve bizim duyumsayamadığımız elektromanyetik ve
kimyasal spektrum aralıklarına erişebilecekler.
-
Uzun yaşam
ilaçları moda olacak, Bu ilaçlar, kullananlara daha aktif, daha sağlıklı ve
daha üretken bir yaşam sunacaklar. 100 yaşına kadar sağlıklı yaşamak normal
kabul edilecek. Bu ilaçlar, daha çok zenginlere yönelik olacağından etik
problemleri de beraberinde getirecek,
-
Kişisel DNA
profillerinin haritalarının çıkarılması ve bu bilginin hastalıklardan korunma
amacıyla kullanılması ilaç sanayini değiştirecek, kişiye özel ilaçların
yaygınlaşmasını sağlayacak,
-
Biyoteknoloji,
kök hücre ve genomik çalışmaların yaygınlaşması, insan zekasını da artıracak,
-
Süper
bilgisayarlar, yapay zeka ve gelişmiş tıbbi bilgi teknolojileri, insanların
yaşam kalitesini artırmada doktorların becerilerini maksimum düzeye çıkaracak,
-
Kişiselleştirilmiş
DNA diyetleri, insanlara hangi besinlerin sağlıklarını koruyacağını ve
hastalıkları önleyeceğini öğreteceğinden uzun yaşamı tetikleyecek,
-
Genetik aşılar ve
düzenleyici DNA cerrahileri gibi yaşam uzatıcı uygulamalar, akıllı ilaçlar ve
nöromedikal cihazlar; sağlığın korunmasını, zekanın gelişmesini ve güzelliğin
sürdürülebilmesini sağlayacaktır.
Tıpta Uzak Gelecek Trendleri; (2030 senesi
sonrası)
- Holografik
Projeksiyon; Gerçek boyutlarda, transparan holografik hasta görüntüleri
kullanılmaya başlayacak. Fiziki mekanlarda veya online sanal ortamlarda
doktorlar bu 3 boyutlu görüntüler üzerinden teşhis koyacak ve uzak mesafedeki
meslektaşları ile hastanın durumunu tartışabileceklerdir.
- Tamamlayıcı
Gerçeklik; Özel gözlük takmış doktorların ameliyat esnasında sanal görüntüler
üzerinde vücüt içini görmeleri sağlayacak bir teknik.
- Robotik
Cerrahi; Uzaktaki bir cerrah tarafından
yönetilen robotlarla veya önceden programlanmış ve doktor tarafından monitörize
edilen robotlarla ameliyat yapmak yaygınlaşacaktır.
- Nöral cihazlar;
Nöro-yenilikler, direkt beyine erişim sağlayıp, zeka, kabiliyet ve hafızanın
artırılmasını sağlayacaktır.
- Kök hücre
sentetik dokuları ve organ oluşturma; Organ nakli için organ ve dokuların
inkübatörlerde yaratılması
- Nörogenerasyon;
omurilik, sinir ve beyin hücrelerinin geliştirmesi, inme inmiş, felçli
hastaların tedavilerinde çığır açacaktır.
- Tedavi amaçlı
klon bankaları; hastalıklı organların değiştirilmesi için ve ömrün uzatılması
için yeni organ oluşturmaya yönelik hücre depolanması
-
Ömür Uzatma
tatilleri
-
Gen
Bankaları
SONUÇ
Teknoloji, tıpta
ve sağlık uygulamalarında bugün hayal bile edemeyeceğimiz gelişmeleri
hizmetimize sunacaktır. Damar içinde çalışacak uzaktan yönetilen nanorobotlar,
akıllı ilaçlar, kemik zamkları, hareket eden ameliyathaneler, ön büro robotları
önümüzdeki birkaç dekatta hayal olmaktan çıkacaktır.
Dikkat edilmesi
gereken, teknolojiyi adapte ederken alt yapının doğru oluşturulması, ihtıyaç
duyulan teknolojiye yatırım yapılması ve teknolojiyi kullanacak personele güçlü
ve sürekli eğitimin verilmesidir. Değişimin aynı zamanda alışkanlıklarımızda ve
yaşam biçimimizde değişiklik talep ettiğini unutmamalıyız.
Sağlıklı
geleceklere...