Okşan Algur Kimdir?
Greif FPS, İnsan Kaynakları Müdürü
Boğaziçi Üniversitesi,
Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden 1996 yılında
mezun olmuştur. 18 yıldır İnsan Kaynakları alanında sırasıyla Garanti Bankası,
DHL, Milupa – Numico International, Perfetti Van Melle, Liberty Sigorta, Tempo
– Vodafone Çağrı Merkezi, Greif FPS Türkiye’de yönetici pozisyonlarında görev
almıştır. 2000 yılında Marmara Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi yüksek lisans
programını tamamlamış; Boğaziçi Üniversitesi Yetişkin Eğitimi alanında
doktorasına başlamış, daha sonra Kocatepe Üniversitesi Organizasyonel Gelişim doktora
programına geçiş yapmıştır. İş hayatına ek olarak; Yaşam/İş koçluğu, mentorluk,
kariyer danışmanlığı alanlarında da çalışmalarını sürdürmektedir.
Ülkemizde ambalaj sanayi
ne durumdadır? Bunun gelişmesi için neler yapılmalıdır / siz neler
yapıyorsunuz?
Türkiye’de ambalaj sanayisi üretim çeşitliliği ve hacmi açısından
gelişmiş bir sanayi dalıdır. Ambalaj ürünleri, müşterilerin ürünlerinin
fonksiyonlarını yerine getirecek şekilde, uygun şartlarda nakliyesini,
muhafazasını ve son kullanıcıya hitap eden görüntü ve fonksiyonelliği sunmayı
hedefler. Ülkemizde bu sektörün gelişmiş ve halen gelişmekte olması,
Türkiye’nin çok dinamik bir imalat sektörünü barındırması, farklı üretim
dallarında ürünlerin olduğu ve bu ürünlerin meydana getirdiği ambalaj
ihtiyacını karşılamaya yönelik bir yapıya sahip olması ile bağlantılıdır.
Ülkemiz sadece Türkiye pazarı için değil, global boyutta ambalaj ihtiyacına da
cevap vermektedir.
Biz ambalaj malzemesi üretmemize rağmen tekstil sektörünün bir
parçasıyız. Bu nedenle tekstil sektörünün yaşadığı zorluklarla karşı
karşıyayız. Bigbag(endüstriyel çuval) üretimi Türkiye’de 1987’li yıllarda
başladı, 2000’li yıllara kadar hızlı büyüyerek gelişti ve Türkiye üretimde
dünya lideri konumuna geldi. Ancak son 10 yıl içinde Türkiye’de bigbag
konusundaki yeni ve ilave yatırımların azalması nedeniyle Hindistan ve Çin’den
sonra üçüncü sıraya gerilemiş durumdayız. Şu anda bizi zorlayan bir diğer ülke
de özellikle işgücü maliyeti düşüklüğü sebebiyle Fas’tır.
Sektörümüzü etkileyen ana maliyetler sırasıyla malzeme, personel
ve enerji olup, özellikle personel ve enerji konuları diğer ülkeler ile
rekabetimizi zora sokacak şekilde artmaktadır. Bu konuların iyileştirilmesi
için; çalışma verimliliğini arttırma, yeni otomasyon teknikleri geliştirme ve
makine parkurunu yenileme çalışmalarına öncelik veriyoruz. Yurt içinde ve
dışında farklı lokasyonlarda üretim yapma ve maliyetleri azaltma konusu da
gündemimizdedir. Uzun yıllar önce iş hayatına giren ve gün geçtikçe yaygınlaşan
“Just in time” sistemi bizim müşterilerimizce de daha yaygın kullanılmaya
başladı. Özellikle işletme sermayesini azaltma ve daha küçük alanlarda çalışma
imkanı sağlayan bu sistem ülkemiz için
fırsat oluşturuyor.
Ülkemizin coğrafi konumu, özellikle Avrupa ülkelerine olan
yakınlığı burada önem kazanıyor. Bize göre işgücü, enerji ve hammadde maliyeti
avantajı olan Uzak Doğulu rakiplerimizle rekabet şansı bulmamıza yardımcı
oluyor. “Just in time” sistemi ciddi bir avantaj olmakla beraber, müşteri
stoklarının azalması ve bu durumun tedarikçi stoklarını arttırmadan
sürdürülmesi gereği ciddi değişim gerektiriyor. Tedarikçide parti
büyüklüklerinin küçülmesi ve üretim çeşitliliğinin artmasına destek olacak
esnekliklerin sağlanması gerekiyor.
Ambalaj sanayinin ileriye
gidebilmesi ve daha sağlıklı bir hale gelebilmesi için neler yapılmalı?
Üzerine yoğunlaşmamız gereken konu iç tedarik, planlama, üretim ve
sevk zincirinde esnekliğimizi arttırmak
olmalı.
Doğu Avrupalı rakiplerimiz coğrafi konum açısından bize göre daha
avantajlı olabiliyor. Bu ülkelerde işgücü disiplini ve maliyeti ülkemize göre
daha iyi durumdadır. Bu noktada ürün kalitemiz, çeşitliliğimiz, yenilikçi
ürünlerimiz ve eğitim sistemimizin gelişimi sektörümüzün önünü açacak unsurlardır.
Mevcut bilgi ve tecrübelerimiz bu konuları desteklemekle beraber yenilikçi
ürünler konusu tüm yatırımcılarımızın öncelikleri arasında olmalı. Özellikle
yenilikçi projelerin desteklenmesi konusunda Tübitak, eskisine nazaran oldukça
etkin. Yeni proje sayımızı arttırarak bu kaynakları sektörümüz lehine daha
etkin kullanmalıyız.
İnsanlarımız atölye veya fabrika ortamında üretim yapmak yerine
servis sektörüne geçmeyi tercih ediyor ve sektörümüz için yeterli işgücü bulma
sorunları oluşuyor. Bu durumu çalışma alanlarımızın konfor ve güvenlik
şartlarını geliştirerek iyileştirebiliriz. Tabii ki teknik personel yetiştirme
konusunda eğitim sistemimiz de ciddi rol oynuyor. Bu alanlardaki iyileşme
sektöre kesinlikle pozitif etki yaratacaktır.
Hammadde temini ve maliyetlerinin uygun seviyelerde tutulması(özellikle
petrol türevi ve ağaç türevi malzemelerde), yetişmiş işgücü konusunda yaşanan
sıkıntıların çözümlenmesi, farklı branşlarda ambalaj üreticilerinin oluşturduğu
birlik ve kuruluşların eksikliğinin giderilmesi, devlet teşvikleri konusunda
yeterli bilgi ve olanakların iyi tespit edilmesi, Ar-ge ve yeni ürün geliştirme
konularındaki aktif çalışmaların artması, devletimizin Uzak Doğu ve
Asya-Pasifik’te faaliyet gösteren rakiplere karşı pazarı korumak konusunda
yapılması gereken çalışmalara odaklanması diğer çözüm önerileri olarak görülebilir.
Şirketinizin
İK uygulamaları ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
İnsan
Kaynaklarının tüm süreçleri ile etkinleşmesi için proje bazlı pek çok çalışma
yaptık; yapmaya da devam ediyoruz. Çalışanla işveren arasındaki köprü olmak,
stratejik iş ortaklığı ve değişim ajanı olarak İnsan Kaynakları
organizasyonumuz içinde son derece önemli bir etkinliğe sahip. İnsan
Kaynaklarının operasyonel işlevselliğinin artırılması dışında, tüm IK
süreçlerinin standardizasyonu, işe alım sisteminin kurulması, ücretlendirme ile
ilgili çalışmalar, çalışan bağlılığı ve motivasyonu için aksiyon planları,
kariyer planlaması, eğitim yönetimi, performans sisteminin kurulması gibi pek
çok İK faaliyetini yürütüyoruz. Bir kaç örnek vermem gerekirse; İş tanımları ve görev
isimleri standardizasyonu, beyaz yaka ve mavi yaka ücret değerlemesi, piknik,
yılbaşı partisi gibi motivasyon sağlayıcı etkinlikler, çalışan bağlılığı anketi
ve aksiyon Planı, turnover analizi ve aksiyon planı, yöneticiler için bireysel
koçluk, liderlik ve takım Koçluğu programları; ISIG ve teknik eğitimlerin
planlanması, İK prosedürlerinin hazırlanması ve hayata geçirilmesi, hedef bazlı
performans değerlendirme sisteminin kurulması diyebilirim...
Çalışan motivasyonunu yükseltmek, şirkete bağımlılığı artırmak için
yaptığınız uygulamalar nelerdir?
Çok iyi ve kapsamlı bir
oryantasyon programı hazırladık; bu programı beyaz yaka, mavi yaka ve tüm
fasonlar alıyorlar. Şirketle ilgili temel bilgiler, ürünlerimiz, süreçlerimiz,
departman sunumları ile çalışanın kolaylıkla adaptasyonunu sağlıyoruz. Vizyon,
misyon ve değerlerimizi iyi özümseyen çalışanda şirkete bağlılık ilk haftalarda
başlıyor. 2 ayda bir “Orta Alan Toplantıları” ile şeffaf şekilde “neredeyiz,
nereye gidiyoruz ve ne
Ticari sorumluluklarınızın kadar toplumsal sorumluklarınızı da
yerine getirebiliyor musunuz? Sosyal sorumluluk projeleriniz hakkında
bilgi alabilir miyiz?
Sosyal aktivite grubumuz aktif şekilde çalışıyor, birey olarak tüm
personelimize sorumluluklarını hatırlatmaya gayret ediyoruz. 21 Eylül Dünya
Barış Günü’nde içimizden bir ekip Darülaceze ziyareti yaptı; yaşlılarımızla,
analarımız ve babalarımızla barıştık o gün. Bu ziyaretleri düzenli devam
ettireceğiz. Doğu’daki okullara ve öğrenci kardeşlerimize desteklerimiz hem şirket
olarak hem de bireyler olarak devam ediyor. Kardeşlerimize kırtasiye yardımının
yanı sıra gönül bağımızla da destek oluyoruz. Eğitime inanıyor ve Türk Eğitim
Vakfı’na zaman zaman bağışta bulunarak destek oluyoruz. Bill Clinton
önderliğinde başlatılan, Unicef ile ortak bir projede de tüm Afrika için,
susuzlukla mücadele kapsamında, Afrika’da yaşayan kişilerin sularını daha
sağlıklı, steril ve rahat taşımaları için sırt çantası şeklinde su
sebilleri/tankları üretiyoruz. Su sebillerinin tamamı Türkiye’deki Greif FPS
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder