Tuğrul Tekbulut
Kimdir?
Logo Business Solutions, Yönetim
Kurulu Başkanı
Tuğrul Tekbulut, Boğaziçi Üniversite'ni bitirdikten sonra pek çok gencin
hayal ettiği bir şeyi yaptı ve kendi şirketini kurdu. 1984 yılında kurduğu Logo
Business Solutions isimli şirketiyle, o yıllarda yeni yeni oluşmaya başlayan PC
pazarına yazılım üretmek üzere küçük bir girişim olarak işe başlamıştı. Derken
şirket büyüdü, halka açıldı. Türkiye'nin ilk yerli yazılım şirketi olarak pek
çok ilke imza attı. Ürettiği standart yazılımlarla alanının öncüsü oldu. Ortaya
koyduğu başarı, yeni gelecek girişimlere de ışık tuttu.
2000 yılında Gebze
Organize Sanayi Bölgesinde 10 bin metrekare kapalı alana "beyin
fabrikası" olarak adlandırılan LBS tesislerini kurdu. 2006-2009 yılları
arasında TÜBİSAD’ın başkanlığını yaptı. 2008 yılından beri Logo Elektronik
Ticaret Hizmetleri AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Türkiye’nin Bill Gates’i
olarak anılır.
1) 2013 yılına ait mevcut yatırımlar ve projelerinize ilişkin
bilgi verebilir misiniz?
Şirketimiz uzun yıllar argeye yüksek
oranlarda harcama yapmıştır. Logo Yazılım cirosuna göre arge harcamalarında
Türkiye birinciliğini yıllardır bırakmamaktadır. Argeye vermiş olduğumuz yatırımların
karşılığını almaya başladık ve geçtiğimiz üç yıldır %50 ve üzerinde bir büyüme
gösteriyoruz. Büyümemizin 2013 yılında da süreceğini düşünüyoruz. Yurtdışı
açılımlarımızla, Avrupa’nın doğusunda, Asya’nın batısında güçlü bir bölgesel
bir yazılım markası olmayı hedefliyoruz.
2) Çalışanlarınızın motivasyonunu yükseltmek ve
şirkete bağlılığını artırmak için yaptığınız uygulamalar nelerdir?
Şirketimizde çalışan motivasyonunu sağlayan
temel faktörün yakın ve samimi aile kültürü olduğunu düşünüyoruz. Yöneticiler
tarafından sürdürülen açık kapı politikası, bilgi sistemlerinin etkin kullanımı
ile sağlanan yatay organizasyon iç iletişimi ve dayanışmayı artırıyor. Bu
kültürün adil ücret ve terfi politikaları, tanımlı, kurumsal İK süreçleri ile
birleşmesinden ise çalışan mutluluğunu, bağlılığını ve verimliliğini sağlayan
bir iş ortamı doğuyor.
Bilişim sektörünün yetkin eleman ihtiyacı sürekli
arttığı için kuruluşların yetenekleri çekmek ve kaybetmemek gibi büyük bir
problemi var. Biz kendi elemanımızı yetiştiriyoruz, süreç içinde şirket
kültürümüze bağlayarak elde tutmaya çalışıyoruz. Yeni şeyler yapmak isteyen,
kendi işini kurmak isteyen arkadaşlarımıza yardımcı ve yol gösterici oluyoruz.
Logosfer dediğimiz Logo ekosistemi bizden ayrılan iş arkadaşlarımızla
kurduğumuz iş ortaklıkları ile gelişti.
3) Logo Yazılım olarak insan kaynakları uygulamalarınızda
gerçekleştirdiğiniz yenilikler, varsa örnek çalışmalarınız nelerdir?
Logo Yazılım’da İK süreçlerini doğal olarak kendi geliştirdiğimiz İK
ürünleri ile yürütüyoruz. Bu nedenle İK süreçlerinde bilgi teknolojlerinin
kullanımını bir yenilik olarak anlatamayacağım. Bununla birlikte mobil
teknolojilerden yoğun olarak yararlanmaya başladığımızı söyleyebilirim.
Şirketimizin iddialı bir yelken takımı ve Logo adlı bir yarış teknesi
var. Hemen hemen her çalışanımız bu teknede yılda en az bir faaliyete profesyonel
yelkencilerle katılarak, risk yönetimi, takım çalışması, kriz yönetimi gibi
kavramları yaşayarak öğrenebiliyor.
Psikolojik analizlere ve yeni
alınan kişilerin şirketle uyum sürecine daha dikkatle eğiliyoruz. Yeni alınan
bir elemanla ilk iki haftası, ilk iki ayı gibi geri besleme görüşmeleri
yapıyoruz. Sonrasında da altı ayda bir görüşme yaparak birebir iletişimi
sürdürüyor, politikalarımıza yön veriyoruz.
Bu çalışmaların temel nedeni, baby
boom kuşağı tarafından kurulmuş, X
kuşağı tarafından büyütülmüş bu kurumun başarısını sürdürebilmesinin en temel
koşulunun şu andaki en büyük eleman kaynağını oluşturan Y kuşağını anlamaktan
geçtiğine inanmamızdır. Bir büyük bilinmezi anlamanın en iyi yolu da ondan
küçük örnekler almak, üzerinde inceleme ve denemeler yapmak ve sık aralıklarla
irdelemekten geçiyor. Büyümemizi sürdürmemiz Y kuşağının yetenekli bireylerini
kurumumuza çekebilmekten ve bağlılığını sağlamaktan geçecek.
4) Logo
Yazılım olarak dış kaynak kullandığınız alanlar nelerdir? Dış kaynak kullanımının
sağladığı faydaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şirketimiz güvenlik, temizlik ve yemek ihizmetleri için dış kaynak
kullanmaktadır. Çözüm ortaklarımızla birlikte ürün geliştirme faaliyetlerimiz
de dış kaynakgibi düşünülebilir ama dış kaynak kullanımından daaha da ileri bir
çalışma düzenidir.
5) Size göre Türkiye’deki bilişim sektörünün
önündeki en büyük engel nelerdir?
Türkiye’de
bilişim sektörünün en büyük sorunu telekom hizmetlerin dışarıda tutarsak yerel
katma değerinin eksikliğidir. Bu eksikliğin doolabilmesi için üretim
yatırımlarına ihiityacımız var. Bu yatırımlar için de yenilikçi iyi eğitimli
genç yaratıcı bir eleman kapasitesine ihtiyaç var. Yanlış eğitim politikaları
nedeniyle bu sektörde istenilen düzeyde değiliz. Bu konu yumurta tavuk gibi
yatırımcılar iyi eğitimli, personel kapasitesine bakıyorlar. Bunların en
azından bölgeler bazında poltikalandırılması lazım.
6) Türkiye’de
bilişim sektörünün en büyük sorunlarından birinin güvenlik olduğunu varsayarsak
bununla ilgili geliştirdiğiniz çözümler var mıdır?
Bilişimin
hayatımızın her yerine girmesiyle birlikte güvenlik, mahremiyet gibi
kavramların önemi arttı. Biz de başta kendi müşterilerimize destek olabilecek,
siber güvenlik temalı bir girişim içindeyiz. Kötü niyetli, faaliyet durdurucu, zarar
verici siber saldırılara karşı korunma ve savunma, özel bilgilerin gizliliği ve
güvenliği konularında çalışmak, yeni ürünler, hizmetler geliştirmek, eğitimler yapmayı
planlıyoruz. 2013 yılının son çeyreğinden itibaren etkin bir şekilde pazarda
olacağımızı düşünüyorum.
7) Esneklik ve rahatlık gerçekten bilişim
sektörünün vazgeçilmezi midir? Bunlar olmadan yaratıcılık olmaz mı?
Yaratıcılık için esneklik ve rahatlığın
gerekli olduğunu düşünüyorum. Ancak esnek ve rahat bir çalışma ortamı sağlamak
yaratıcılık için yeterli değil. Bu ortamı değerlendirebilmek için yaratcı
bireylere ve yaratcılığı destekleyen iş süreçlerine ve liderliğe ihtiyaç var.
Maalesef yaratıcılığı özendiren bir toplum değiliz. Oysa yüksek katma değerli
bir ekonomiye geçebilmek için yaratıcılığa ihtiyacımız var. Bu süreç kırmakta
zorlandığımız bir kısır döngü oluşturuyor. Yaratıcılığın ortaya çıkabilmesi
için yaratıcı liderlik yapmak, somut başarılı örnekler ortaya koymak lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder